29 Mayıs 2023 Pazartesi

Yeni Devrim

Önceki üç sanayi devriminde olduğu gibi, bu dördüncü devrim de yalnız iş dünyasını değil, günlük yaşamı da değiştirecek. Dünyamız ve yaşama biçimimiz sonsuza kadar değişecek; üstelik çoğu kişinin algıladığından daha büyük ölçüde.

Bununla birlikte, yapay zekâ ile dünyaya etkisinin boyutlarını kavrayanlar da var. Google, Amazon ve Microsoft gibi teknoloji devlerinin bunlar arasında bulunduğu açık. (Örneğin Google’ın kurucu ortaklarından Sergey Brin, yapay zekâyı, “Yaşamım boyunca tanık olduğum, bilişimdeki en önemli gelişme” olarak tanımlıyor.) Ancak iş dünyasının ötesine bakarsak, günümüz siyasi liderlerinin de yapay zekânın derin etkisine vurgu yaptıklarını görebiliriz.

ABD’de Donald Trump yönetiminin yayınladığı bir metinde, “yaşamımızın her alanını iyileştirebilecek yeni teknolojik devrimlerin eşiğindeyiz” deniyordu. (Beyaz Saray, Obama zamanında da yapay zekânın stratejik önemine vurgu yapan raporlar yayınlamıştır.) Rusya devlet başkanı Putin, yapay zekâyı “yalnız Rusya’nın değil, tüm insanlığın geleceği” olarak tanımladıktan sonra, “Bu alanda liderliği ele geçiren ülke, dünyanın hakimi olacaktır” diye devam etti. Bu sırada Çin, 2030’a kadar dünyanın yapay zekâ lideri olma yönünde son derece tutkulu planlar yapıyor.

Bu siyasi liderler turnayı gözünden vurmuşlar. Zira şimdiden yapay zekâ günlük yaşamlarımızla iç içe geçmiş durumda ve çoğu zaman onu farkında bile olmadan kullanıyoruz. Telefonunuzdan bir e-posta ya da mesaj göndermeye kalktığınızda, AI sayesinde yazmak istediklerinizi algılayarak ekrana getiren sistem devreye girer. Evinizde, AI sayesinde Alexa ne istediğinizi anlar ve akıllı karşılıklar verir. Temassız kredi kartıyla ödeme yaparken bankanız, doğru tahmin ettiniz, AI sayesinde işleminizi dolandırıcılık olasılığına karşı güvenlik taramasından geçirir.

Gelecekte yaşamlarımız daha çok akıllı ürün ve AI güdümlü hizmetle dolacak. Günlük görev ve faaliyetlerimizin çoğu şu ya da bu şekilde AI içerecek. Giyilebilir sağlık izleme araçları hayati belirtilerimizi takip ederek olası rahatsızlıkları saptayacak. (Google, üzerine oturan kişinin tansiyonunu ölçebilen bir klozetin patentini aldı.) Evlerimiz, yorucu bir iş gününün ardından eve geldiğimizde ruh halimizi algılayarak ışık düzeni ve müzik sistemini ayarlayabilecek. Otomobillerimiz, biz direksiyona hiç elimizi sürmeden, bizi bir yerden başka bir yere götürebilecek. Yiyeceklerimiz laboratuvarlarda yetiştirilecek ve gereksinimlerimize göre ayarlanacak. Çocuklarım, cep telefonu olmadan nasıl yaşayabildiğimize bugün nasıl hayret ediyorsa torunlarımızın çocukları da geçmişe baktıklarında, yiyecek elde etmek için hayvanları öldürmemize öyle şaşacak.

Ve bunlar sadece hayal edebildiklerimiz. Hayal edemediğimiz daha o kadar çok şey var ki. Yapay zekâ devriminin inanılmaz gücü buradan geliyor.

Alıntı: Yapay Zeka Devrimi


Sosis, salam, sucuk gibi laboratuvarda işlenmiş etleri doğal görmeyen insanlar vardır. Gerçi sucukla çok daha erken tanıştıkları için alışmış insanlar çoktur. Dolayısıyla sucuk onlara doğal gelmektedir. Laboratuvarda et oluşturulması da çoğu insana doğal gelmez. Et yemek için hayvanların canını almak bugün normal geliyor. Ama gelecekte çok daha az normal gelmeye başlayacak. Laboratuvarda hayvan hücrelerinin çoğalması sağlanarak et yetiştirmek artık mümkün. Herkesin gereksinimlerine uygun etler yapabilmek için, gelecekte hücrelerin genleri değiştirilebilecek. Belki daha yüksek proteinli, ağız tadına daha uygun etler sağlanabilecek. Yani, gelecekte canlı hayvanın etine alternatif akıllı teknoloji de yaygınlaşmış olacak.


Bunlar da İlginizi Çekebilir:
Robot Sophia'nın yapılmasına yardım ettim. Bu 5 nedenden dolayı Yapay Zekadan korkmamalıyız
Konferans: Ray Kurzweil: Hibrit düşünmeyehazır olun
Yapay Zeka Çağı Başladı
YiyecekleriFabrikalarda Üretmeye Başlamak


19 Mayıs 2023 Cuma

Balık Tutmak

Zaman içinde balık stoku azaldığından, ticari balıkçılığın, balığın yerini saptama konusunda kendini geliştirmesi gerekiyordu; öyle de yaptılar. Modern orkinos tekneleri uydu tarama yöntemlerini kullanarak, orkinos sürülerinin yerini tam olarak tespit ediyor. Ve olması gerekenden küçük bir balık yakaladıklarında, yüzgecine küçük bir takip çipi yerleştirdikten sonra onu yeniden denize bırakıyorlar. Orkinoslar sürü halinde dolaşır, içlerinden birini takip edebilirseniz, koca bir sürünün yerini saptayabilirsiniz. Bu teknolojiyi kullanarak en iyi avı gerçekleştirmek her zamankinden daha kolay hale geldi. Teknelerde ayrıca suyun altındaki balık sürüsünün yoğunluğunu ölçebilen sonarlar da bulunuyor. Sonunda balıkçılar ağ ya da oltalarını, tekne balık yoğunluğunun en yüksek olduğu en iyi noktaya geldiğinde atıyorlar; böylece mümkün olabilecek en fazla sayıda balığı yakalayabiliyorlar.

...

Beş yüz yıl öncesinin balıkçıları bugün sektörü görseler, tanıyamazlar. Teknoloji orkinos avcılığını dönüşüme uğrattı, bir yapay zekâ devrimi yaşandı. Ve bu dönüşüm daha yeni başlıyor.

...

Geleceğin balıkçı tekneleri, güvertesinde hiç insanın bulunmadığı, yalnız robotlar ve yapay zekâ ile seyreden ve balık yakalayan, tümüyle otomatikleşmiş araçlar haline gelebilir; bunun sonucunda tekneler, denizde daha uzun süre kalabilir ve daha tehlikeli sulara rahatça açılabilirler. İnsansız uydu gemiler hayal gücümün bir ürünü değil; Rolls-Royce kendi kendine giden gemiler üretmek için kendi kendine giden arabanın öncüsü Google’la iş birliği yapıyor ve bu yılın sonuna kadar ilk tamamen otonom gemiyi denize indirmeyi umuyor.

Peki, otonom gemilerin ardından sırada ne var? Laboratuvarda balık yetiştirilebilir ve tek tek her müşterinin damak tadına ve beslenme gereksinimine uygun hale getirilebilir. Belki üç boyutlu yazıcılarla evlerimizde orkinos saşimi yapacağız. Hele bilim insanlarının laboratuvarda et üretmeyi başardığını düşününce, bunun gerçekleşmesi hiç de göründüğü kadar uzak bir geleceğe kalmayacak.

Alıntı: Yapay Zeka Devrimi


Balıkçılar da işsiz kalacak görünüyor. Yani bu yeni teknolojileri tanıyıp balıkçılıkta kullanmayı becerebilenlerin işi daha kolay.


Bunlar da İlginizi Çekebilir:
Yiyecekleri Fabrikalarda Üretmeye Başlamak
Atlar Günümüzde İşsiz Kaldı, Peki İnsanların Durumu Ne Olacak


8 Mayıs 2023 Pazartesi

Işık Yaymayan Televizyon

Birkaç on yıl önce insanlar ilk televizyonlarını almıştı. O televizyonlar siyah beyazdı. Kareler donuktu. Müşteriler bununla epey zaman idare ettiler. Renkli televizyonlar piyasaya sürüldü. İnsanlar büyük bir heyecanla televizyonlarını değiştirmeye başladılar.

İnsanlar gelecekte nasıl bir televizyonla karşılaşacaklarını hayal etmekte zorlanıyorlar. Çeşitli fikirler akla geliyordur. Şu şaşırtıcı durumla da karşılaşılabilir. Muhtemelen artık televizyon seyretmek için sürekli ışığa bakmaya gerek kalmayacak. Işık yaymayan ekranlı televizyonlar piyasaya girmeye başlayacak. İnsanlar sanki büyük bir tabloya bakar gibi video, televizyon izleyecekler. Gayet konforlu.

E-Mürekkep ekranların piyasası oldukça dar. Bunun nedeni yeni bir teknoloji olması. Dolayısıyla yetenekleri henüz sınırlı. Hep böyle kalmayacak. Bu ekranlar siyah beyazdı. Artık renklendi bile. 4096 renk gösterebiliyor. Oysa tüplü renkli televizyonlar sadece 512 renk gösterebiliyordu. Ve insanlara yıllarca yetti. E-Mürekkep ekranın kare yenileme hızı çok düşük. Henüz video gösteremez. Ama resim gösterebilir. Yakında reklam panosu olarak kullanılmaya başlanabilir. Panonun içindeki resimler arada bir değişir.

Gelişmeye devam ediyor. Yetenekleri artınca tanınırlığı artabilir. Yaygınlaşabilir. Şimdilik bunlar inandırıcı gelmeyebilir. 1939’da The New York Times “televizyonun asla yaygınlaşamayacağını” savunmuştu: “Televizyonun sıkıntısı insanların oturup gözlerini ekrana dikmek zorunda olması; sıradan bir Amerikan ailesinin böyle bir şeye zamanı yok.” Gazeteye göre, “sırf bu nedenle bile televizyon ciddi bir yayın alternatifi olamazdı” Bu tahminlerinde fena halde yanıldıklarını söylemeye gerek yok. Benzer durum e-mürekkep ekranlar için de geçerli olabilir. E-Ink Corporation piyasa liderliğini korumak isteyecektir. Bu nedenle sürekli inovasyon yapmak durumunda. Gelecekte sürprizlerle karşılaşabiliriz.

E-Mürekkep ekranların, OLED ekranların gösterdiği renk sayısına, saniyede gösterdiği kare sayısına ulaşması için henüz çok erken. Gerçekçi olmak gerekirse insanları tatmin edecek ekran yenileme hızına ve renk sayısına ulaşabilecek teknolojiyi geliştirmek 20-30 yıl sürebilir. O gün geldiğinde adı artık e-mürekkep ekran olmayacaktır.

İşte o zaman on yıllardır bildik ışık yayan ekranlara alternatif olmaya başlayacaktır. Evet televizyonlarda yavaş yavaş bu teknolojiyi görmeye başlayacağız. Üreticiler, e-mürekkep ekranlı telefon, bilgisayar seçenekleri sunmaya başlayacaktır. Bazı insanlarda, sürekli ışıklı ekrana bakmaktan kaynaklanan baş ağrısı artık olmayacaktır. Telefonların şarjı daha uzun süre dayanacak. Çünkü ekranda bir şeyler göstermek için aydınlatma yapması gerekmeyecek. E-Mürekkep ekranlar çok daha az şarj harcar. Bilgisayarda uğraşmak daha az yorucu olacaktır. Saatlerce makale yazmak ya da yazılım kodu yazmak daha keyifli gelmeye başlayacaktır.

5 Mayıs 2023 Cuma

Robot Sophia'nın yapılmasına yardım ettim. Bu 5 nedenden dolayı Yapay Zekadan korkmamalıyız

Dr. Ben Goertzel, insan düzeyinde ve ötesinde genel bilişsel yeteneğe sahip düşünen makineler yaratmaya yönelik bir yapay zeka alt alanı olan Yapay Genel Zeka konusunda dünyanın önde gelen uzmanlarından biridir. Ayrıca 2019'un başlarına kadar Hanson Robotics'in Baş Bilim İnsanı olarak görev yapmış ve robot Sophia'nın yazılımını hazırlamıştır.

Kısaltmalar:
  • YZ: Yapay Zeka
  • YGZ: Eğitildiği bir konuyu değil, insan gibi genel bir anlama kapasitesi olan Yapay Genel Zeka. Bilinçli Yapay Zeka
  • BDM: Büyük Dil Modeli. Konuşmayı anlayabilen yapay zeka

Future of Life Enstitüsü, GPT-5 ve benzeri Büyük Dil Modellerinin (BDM'ler) gelişimini durdurmak için bir dilekçe yayınladı.

Endişeleri anlaşılabilir, ancak çok abartıldıklarına inanıyorum. 2005 yılında YGZ terimini tanıttığımdan beri Yapay Genel Zekanın ortaya çıkışıyla ilgili benzer korkuların ara sıra dile getirildiğini duydum, ancak birkaç nedenden dolayı mevcut durumda bir ara vermenin çok yanlış bir hareket olacağını düşünüyorum.

Önce panik içinde çoğu zaman unutulan bir şeyi vurgulayayım: Büyük Dil Modelleri, Yapay Genel Zekâya dönüşemez.

BDM'ler, insan düzeyinde YGZ'yi desteklemek için gereken bilişsel mimari türünden tamamen yoksundur. YZ araştırmacılarının büyük çoğunluğu bunu biliyor. BDM'ler, çoğu dilsel görevde daha geleneksel makine öğrenimi modellerini bile geçemez ve aşağıdakiler de dahil olmak üzere çok sayıda önemli sınırlamadan muzdariptir:

  • Gerçeği 'halüsinasyondan' ayırt edememe.
  • Kısıtlanmış yaratıcılık. BDM'ler, önceki dar yapay zekalara göre daha geniş bir yetenek kümesine sahiptir, ancak bu genişlik sınırlıdır. Deneyim tabanlarının ötesinde akıllıca akıl yürütemezler. Eğitim tabanları gerçekten çok büyük olduğu ve insan çabasının neredeyse her yönünü kapsadığı için geniş ölçüde yetenekli görünüyorlar.
  • Uzun muhakeme zincirlerini etkili bir şekilde inşa edememe.

Kendi YGZ geliştirme girişimim olan OpenCog Hyperon, örüntü tanıma ve sentez için BDM'leri kullanıyor ve bunları sembolik mantıksal çıkarım ve evrimsel öğrenme gibi diğer YZ yöntemleriyle birleştiriyor. Dünyanın dört bir yanındaki diğer birçok ekip, BDM'leri YGZ'lerin bileşenleri olarak kullanarak benzer projeler peşinde koşuyor. Ancak tek başına BDM'ler YGZ değildir ve olamaz. Bu nedenle, BDM araştırmasını duraklatmak YGZ araştırmasını duraklatmak değildir.
...

Açık mektup herhangi bir somut risk belirtmiyor, bunun yerine "Medeniyetimizin kontrolünü kaybetme riskini almalı mıyız?" Bu tür belirsiz duygular, potansiyel olarak faydalı araştırmaları kapatmayı haklı çıkarmaz. Çanta nükleer bombaları veya genetiğiyle oynanmış patojenlerden kaynaklanan son derece doğrudan risklerle karşılaştırın.

Hanson Robotics Inc. tarafından geliştirilen insan benzeri robot Sophia YZ, 29 Eylül 2022 Perşembe günü Singapur'daki TOKEN2049'da. Kripto para birimi etkinliği 29 Eylül'e kadar devam edecek.  (Fotoğrafçı: Getty Images aracılığıyla Edwin Koo/Bloomberg)
Bu belirsiz riskler somut faydalarla dengelenmektedir. Kanser gibi, iklim değişikliği gibi, yaşlanma ve ölüm gibi, küresel çocuk katliamı gibi riskleri düşünün. Bunlar gerçektir. Ve insanüstü yeteneklere sahip bir YGZ kanseri ve akıl hastalıklarını tedavi edebilir - muhtemelen edecektir - insan sağlığını uzatabilir, iklim değişikliğini çözebilir, uzay yolculuğunu geliştirebilir ve maddi yoksulluğun neden olduğu acıları sona erdirebilir.

Kıyamet tellalları, YGZ'nin insan neslinin tükenmesine neden olduğu varsayımsal senaryolara odaklanmayı severler - ancak bunların gerçekçi veya olası olduğuna inanmak için hiçbir neden yoktur. Bizi yok olmaktan kurtardığı eşit derecede dramatik varsayımsal senaryolar da üretilebilir. Ve YGZ'nin katkısı olmadan da yok olabiliriz (örneğin nükleer bir savaş, biyomühendislik ürünü bir salgın veya bir meteor çarpması). Neden elimizin altındaki gerçek, spesifik somut YZ faydaları yerine filmlerde gişe rekorları kıran YZ felaket senaryolarına takılalım?
...

Yapay zekanın işsizliğe yol açması sorununu ele alalım. Tüm işler otomatikleştirilirse, bir tür iş sonrası ekonomi ortaya çıkacaktır. Ancak bu iş sonrası dünya, otomasyon teknolojileri duraklatılmışken bir boşlukta tasarlanamaz. Toplumun buna uyum sağlayabilmesi için teknolojinin gerçekte kullanılmasına ihtiyacımız var.

Dünya çapında bir YZ moratoryumuna yüzde 100 uyumu sağlamak imkansız olacak. Bazı oyuncular duraklayacak ve geride kalacaklar. Diğer, belki daha az etik olan oyuncular önde yarışacak.
...

Önerilen moratoryumun arkasındaki önde gelen güçlerden biri olan Elon Musk'ın kısa bir süre önce, görünüşe göre bir BDM projesi için çok sayıda GPU satın alması için şirketi Twitter'ı yönlendirmesi ironik . Endişe ve ekonomik fırsat arasındaki gerilim açıktır.

Yorum: Elon Mosk Yapay Zeka çalışmalarının duraklatılmasını öneriyor. Kendisinin çok sayıda GPU satın alarak Yapay Zeka çalışmalarına aynı heyecanla devam etmesi ise oldukça ironiktir. Rakiplerini hissetirmeden yavaşlatmak istiyor olamaz mı! :-)

Gelişmekte olan YGZ'nin açık ve demokratik yönetişimi, Linux veya Wikipedia geleneğinde olduğu gibi demokratik, insani değerler geliştirmelerine yardımcı olacaktır. Bu, benim kurduğum ve 2017'den beri yönettiğim bir proje olan SingularityNET'in varoluş nedenidir.

YGZ'nin eğitim verilerine, eğitim, tıbbi bakım, bilim ve yaratıcı sanatlar gibi değer odaklı faaliyetlerde yükseltilerek insani değerlerin aşılanması gerekir.

Doğru yönetim ve eğitimle, süper zeki olduğu kadar süper şefkatli makineler tasarlayabileceğimize ve böylece iyiliksever YZ senaryolarını daha olası hale getirebileceğimize inanıyorum. Uygun yönetişim ve eğitimi bulmak biraz çalışma gerektirecek, ancak mevcut aşamada YZ geliştirmeye 6 ay ara vermenin bu işi daha iyi hale getireceğine veya daha iyi bir sonuca ulaştıracağına inanmak için hiçbir neden yok.

İnsanlar ve YGZ'ler bir sonraki çağa birlikte ilerlemelidir. Bunu yaparken de birbirlerine bilgileri, pratik kabiliyetleri ve değerleriyle yardımcı olmalıdırlar. İleriye dönük en mantıklı yol, insanlığa hizmet eden açık YGZ'ler geliştirmek ve ilerlerken uygun yönetişim ve eğitim metodolojileri oluşturmaktır.

Ray Kurzweil, 2005 tarihli The Singularity is Near adlı kitabında, 2029 yılına kadar insan düzeyinde YGZ tahmininde bulundu; bu, şu anda çok olası, hatta belki de kötümser görünen bir tahmin. kendi kod tabanına sahiptir ve bir yıl veya daha kısa bir süre içinde kendi kendine yeni donanım tasarlar - kendisini daha da, daha hızlı ve yukarı doğru bir sarmal içinde yükseltecek yeni nesil bir yapay zeka yaratır.

Gerçekten insanüstü zekanın şafağındaysak, dikkat ve özen gösterilmesi gerektiği açıktır. Ancak gelecek garip geliyor ve karmaşık artıları ve eksileri var diye korkmamalıyız. Devrimin doğası budur.

Makalenin Tamamı: Robot Sophia'nın yapılmasına yardım ettim. Bu 5 nedenden dolayı AI'dan korkmamalıyız


Bunlar da İlginizi Çekebilir:
Bing ile Sohbet Etmek - Teknoloji
Sohbet Robotu Bilinçlendi – Yapay Zeka

1 Mayıs 2023 Pazartesi

Araştırma Yapmak Tarih mi Oluyor! - Teknoloji

İnsanlar öğrenmek istediği bir bilgiye ulaşmak için ne yaparlar: Google'a anahtar kelimeleri yazarlar. Bir sürü site çıkar. Kullanıcılar bu siteleri gözden geçirirler. Yani ulaşmak istedikleri bilgiyi bulmak için araştırma yaparlar. Eskiden kütüphanede araştırma yapmak kadar zahmetli olmasa da yine de yorucu bir iştir.

Peki şöyle olsa nasıl olurdu: Kullanıcı öğrenmek istediği bilgiyi soruyor. Cevabı önünde hazır oluyor. Ulaşmak istediği bilgiye nokta atışı ulaşabiliyor. Araştırma yapmasına gerek yok. Siteleri karıştırmasına gerek yok. Kullanıcı, örneğin bir yemek tarifini isteyebilir. Tarif tane tane anlatılır. Ya da mesela iki teknoloji arasındaki farkı sorabilir. Ve farkları, kullanıcıya açık şekilde anlatılır. Bir ürünün hangi sitelerde satıldığının cevabı alınabilir. Evet, çok daha kullanışlı, çok daha az yorucu olurdu. Bu aslında bir süredir mümkün, hayal değil. Kullanıcı, öğrenmek istediği konuyu ChatGPT'ye soruyor. Ve konu, kendisine tane tane anlatılıyor. Bileşim dünyası bir süredir çalkalanıyor.

İşte Google'ı arama motoru tahtından edebilecek tek teknoloji buydu! Artık arama yapmaya gerek yok. Sor ve cevabını al. İşte bu nedenle Microsoft bu teknolojiyi istedi! Bu nedenle, bu teknolojiyi yaratan OpenAI şirketine büyük yatırım yaptı. Bu soru cevaplı sohbet teknolojisini kendi arama motoru Bing'e ekledi. Kullanıcı öğrenmek istediği bilgiyi Bing'e sormak yerine, neden Google'da anahtar kelimelerle araştırma yapmak istesin. ChatGPT adlı bu teknoloji, Google'in popülerliğinin azalmasına neden oluyor. Üstelik daha fazlası var. Bir makalenin, kitabın özeti yapması istenebilir. Bir konuda metin yazması, e-posta taslağı oluşturması istenebilir. Hatta dava belgesi taslağı oluşturması istenebilir. Çeviri yapması istenebilir. Yazılım kodu üretmesi istenebilir. Ya da sadece boş boş sohbet edilebilir. Artık bir sekretere sahip olmuşsunuz gibi... Bazı öğrencilerin ödevlerini ChatGPT'ye yaptırdığı saptanmış. Akademik makaleleri anlayabiliyor ve sınavlarda çok yüksek puanlar alabiliyor. Yani uzmanlık gerektiren konularda da iyi cevaplar alınabiliyor.

İnsanlar, düşünmenin bir kısmını, araştırma yapmanın ise büyük kısmını artık yapay zekaya devrediyor. Yapay zeka interneti bizim yerimize tarıyor ve öğreniyor. Biz bir konuyu sorunca cevabı oluşturuyor. Henüz denememiş olanlar https://chat.openai.com/ adresini ziyaret edebilir. Sohbet edebilir, sorular sorabilir. Yalnız bu bir önceki sürümü. Yeni sürümü Bing'e eklenmiş durumda. Ama şuanda test aşamasında olduğundan çok sayıda kullanıcıya açık değil. Bir önceki sürüm ücretsiz, son sürüm ücretli olarak https://chat.openai.com/ adresinde denenebilir.


Bunlar da İlginizi Çekebilir:
COSM Tartışmasındaki Uzmanlar Chatbot'un Bilinçli Olup Olmadığını Tartışıyor
Bing ile Sohbet Etmek - Teknoloji
Benlik Hissi - Teknoloji
Yapay Zeka Çağı Başladı