31 Ocak 2022 Pazartesi

Bir Robot Kendi Başına Ameliyat Yapabildi - Haber

Johns Hopkins Üniversitesi Whiting Mühendislik Fakültesinde çalışan yardımcı makine mühendisliği profesörü ve makalenin kıdemli yazarı Axel Krieger şöyle aktarıyor: “Bulgularımız, ameliyattaki en karmaşık ve hassas işlerden birini; bir bağırsağın iki ucunu yeniden birbirine bağlamayı otomatik hale getirebileceğimizi gösteriyor. İşlemi dört hayvan üzerinde gerçekleştiren STAR, aynı işlemi gerçekleştiren insanlara kıyasla çok daha iyi sonuçlar elde etti.”

Araştırmacıların geliştirdiği yeni robot, yüksek seviyede tekrarlı hareket ve kesinlik gerektiren bir işlem olan bağırsak anastomozunda (uç birleştirme) üstün başarı göstermiş. Bir bağırsağın iki ucunun birbirine bağlanması, bağırsak ameliyatlarının belki de en zorlu adımı. Bu işlem esnasında cerrahın yüksek hassasiyet ve kararlılıkla dikiş atması gerekiyor. En ufak bir el titremesi veya yanlış atılan dikiş, hasta için feci sonuçlar doğurabilecek bir sızıntıyla sonuçlanabilir.

Krieger’in aktardığına göre yumuşak doku ameliyatı, öngörülemez olması ve robotları hızlıca uyum sağlayarak beklenmedik engellerin üstesinden gelmeye zorlaması sebebiyle özellikle zor bir işlem. STAR ise ameliyat planını tıpkı insan bir cerrahın yapacağı gibi anlık şekilde uyarlayabilen yeni bir kontrol sistemine sahip.

STAR’ı özel kılan şey, kendisinin plan yapabilen, uyum sağlayabilen ve yumuşak dokudaki ameliyat planını asgari insan müdahalesiyle yürütebilen ilk robot sistemi olması” diyor Krieger.

STAR’ı, Kang ve öğrencilerinin geliştirdiği yapısal ışık* tabanlı üç boyutlu bir endoskop ve makine öğrenimine dayalı bir takip algoritması yönlendiriyor. “Akıllı cerrahi robotların daha akıllı ve daha güvenli hale getirilmesi için üç boyutlu ileri bir makine öğrenim sisteminin gerekli olduğuna inanıyoruz” diyor Kang. (* Yapısal ışık: Belli bir ışık desenini sahneye yansıtma işlemi).

Robotik anastomoz yardımıyla, yüksek kesinlik ve yinelenebilirlik gerektiren ameliyat işleri cerrahi beceriden bağımsız olarak her hastada daha hassas ve daha kesin biçimde gerçekleştirilebilir.” diyor Krieger. “Yeni gelişmenin, hasta bakımından daha öngörülebilir ve daha istikrarlı sonuçlar doğuran demokratik bir ameliyat yaklaşımıyla sonuçlanacağını düşünüyoruz.”
(Robotların, cerrahın elinin titremesi veya başka aksiliklerin olmasına vesile olmadan hassas ve kesin hareketlerle iç organların dikişlerini gerçekleştirebileceğini anlatıyor Krieger, örneğin seri üretimdeki kesinliğin, aynı standardın sağlanması gibi. Böylece ameliyatlardaki olası hatalar olmayacaktır. Hastalar için demokratik olacaktır, eşit başarı sağlanacaktır.)

Haberin Tamamı: Bir Robot İlk Defa Kendi Başına Yumuşak Doku Ameliyatı Yaptı

23 Ocak 2022 Pazar

Yapay Zeka, Duyguları Anlayamaz mı! - Alıntı

Bazen şöyle şeyler duyuyoruz: “Yapay zekâ, duygusal, uyanık, kurnaz, tutarsız insanları anlamakta asla başarılı olamayacak. Bunu yapamayacak kadar katı ve ruhsuz.” Biz bu görüşe katılmıyoruz. Affectiva’da kullanılan türdeki makine öğrenmesi sistemleri, ses tonuna ve yüz ifadesine bakarak insanların duygu durumunu anlamakta daha bugün bile bizden daha yüksek veya en azından denk bir başarı sergileyebiliyor. Dünyanın en iyi poker oyuncularını, son derece sofistike bir poker türü olan Heads-Up No-Limit Texas Hold’em’de blöf yaparken yakalayıp yenebilen sistemler bile var. İnsanların ruh halini okumak basit bir iş değilse de bunun için sihir yapmak filan da gerekmiyor. Algı ve biliş becerileriniz gelişmiş olmalı. Bu da makine öğrenmesinin şu anda zaten güçlü olduğu ve günden güne de güçlendiği iki alan.

YAPAY ZEKÂNIN VAAT ETTİKLERİ Makalesi – Yazanlar Erik Brynjolfsson ve Andrew McAfee
Dijital Dönüşüm YAPAY ZEKÂ - Harvard Business Review


7 Ocak 2022 Cuma

Yukarı Bakma - Sahne


 

Doktor Mindy: Şunu bir kez daha tespit edelim.
Dünyanın üzerine gelen devasa bir kuyruklu yıldız var!
Kesinlikle bir kuyruklu yıldız olduğunu biliyoruz,
çünkü onu gördük.
Onu teleskop kullanarak kendi gözlerimizle gördük.
Yani Tanrı aşkına, o şeyin bir fotoğrafını çektik!
Başka ne kanıt gerekiyor.
...
Bu kuyruklu yıldızı şansımız varken saptırmalıydık!
Ama bunu yapmadık!

Sunucu: Aa, bence sırası gelmişken belirtelim,
Isherwell ve Başkan, ikisi de kuyruklu yıldızdan bazı faydalar sağlayacağımızı söylediler.
DM: Öyleyse Birleşik Devletler Başkanı resmen yalan söylüyor!
Bakın ben de sizler gibiyim.
Tanrı'ya dua ediyorumki, dua ediyorumki,
bu Başkan ne yaptığını biliyor olsun.
Keşke Başkan bizi düşünüyor olsaydı.
Ama işin gerçeği, bana göre
bana göre onun yönetiminde ne kadar insan varsa
hepsi de akıllarını kaçırmış.
Ve çok yakında hepimiz öleceğiz!

Yule: Şu dünyanın sonu olayı.
Saçmalık mı diye düşünmeye başladım.
Kate: Ah, ama değil. Bu kesinlikle olacak.
Onu gördüm.
Y: Bilmiyorum. Tanrı dünyayı yok etmek istese, ederdi zaten!

Bir Çocuk: Dr. Mindy, Başkanın dünyayı kurtarma
ve böylece hepimizin evlerini koruma planı
kesin işe yarayacak, değil mi?
DM: Bu gezegendeki
her erkek, kadın ve çocuk kesinlikle ölecek.
BÇ: Ondan hoşlanmadım. Beni üzüyor.
DM: Bunun için çok üzgünüm.
Çocuklar beni dinleyin.
Ebeveynlerinize diyin ki,
Başkan Orlean ve Isherwell sosyopat ve faşisttir!

Başkan: Neden yukarı bakmanızı istiyorlar peki.
Neden biliyor musunuz!
Çünkü korkmanızı istiyorlar.
Yukarı bakmanızı istiyorlar.
Çünkü onlar size tepeden bakıyorlar!
Sizden iyi olduklarını düşünüyorlar!

Vatandaşlar: Yukarı bakma,
yukarı bakma, yukarı bakma...
Vatandaş: Özgürlüğünüz gidecek, inanın buna!

İnsanlar inanmak istemezler. Rahatlarını bozmak zorunda kalmak istemezler. Ama, evet, bir tehdit altındadırlar. Bir kuyruklu yıldız dünyaya yaklaşmaktadır. Çarpacaktır. Ve her şey bitecektir. İnsanlar bu gerçekten kaçmak isterler. Hükumet ve bir şirket, karamsar olmak istemez. Acaba kuyruklu yıldızı parçalayabilirler mi! Böylece etkisini büyük ölçüde azaltırlar. Dünyaya gelecek parçalardan yararlanılabilir. Değerli madenleri kullanılabilir, örneğin enerji üretmek için! Oysa pek çok bilim insanı, kuyruklu yıldızın dünyaya gelmeden saptırılması gerektiğini savunmaktadır. Ancak böyle kurtulabileceğini düşünmektedirler, değerli madenlerinin hayalini kurmak yerine. Film tehditlere karşı insanlığın boşvermişliğini hicvediyor. Belki küresel ısınma, belki Covid-19 gibi tehditleri temsil ediyor o kuyruklu yıldız!

5 Ocak 2022 Çarşamba

Mantıklı Olmak - Sahne


Zekice analizler yapardı. Olayları mantıksal olarak çözümlerdi. Duyguları anlamazdı. Hep ciddiydi. Evet, Mr. Spock'tan bahsediyorum. Kaptan Kirk ve mürettebatı yıldızlar arasında gezerdi. Evreni keşfederlerdi. İlginç bir diziydi Uzay Yolu. 1966-1969'da yayınlandı. Türkiye'de doksanlı yıllarda yayınlanıyordu, tekrarları. Türkiye'de ilk kez 1972'de yayınlandı. O yıllarda çok popülerdi Uzay Yolu. Ve Türkiye'den bir film ekibi, beklenmedik şekilde bu diziyi hicvedebilmişti, 1973'te.

Turist Ömer: Şey, Spakettin, bak bak bak tıkır tıkır. Ne haber reis, ses çıkmıyor şimdi ya.
Mr. Spak: Karnınız sizden daha mantıklı!
TÖ: Hadi be!
MS: Doyunca sesi çıkmıyor!
TÖ: Haa, senin de mantık lafından başka zamanlarda sesin çıkmıyor be Spakettin. :-)

TÖ: Peki sizin ülkede insanların kulakları bu kadar uzun olursa
eşeklerinki ne kadardır acaba! :-)
MS: Biz de eşek yoktur.
TÖ: Hadi ya...
Bizde de aksine, aklın durur, bir eşek vardır, böyle kum gibi namussuzum, Allah canımı alsın! :-)

MS: Söylediklerinizi anlamıyorum Mr. Turist.
Şunu unutmayın, bizde her şeyden önce mantık gelir!
TÖ: Hah, siz de şunu unutmayın bizde de her şeyden evvel katık gelir abicim. :-)
MS: Efendim?
TÖ: Vışt...

Kaptan Kirk: Sizi başka türlü kurtaramazdım Mr. Spak.
MS: Mr. Turist'in iki sorusuna mantıklı cevap verebilmek, bütün uzay matematiğini çözmekten daha zor!
Kaptan, “zzzıt” nedir?
KK: Bilmem. Computere sor istersen. :-)


Bunlar da İlginizi Çekebilir:
    Sahne: Zihin Yüklemek
    Sahne: Bağlantı
    Sahne: Beklemek


3 Ocak 2022 Pazartesi

Turing Testi - Sahne


Caleb: Bilinçli bir makine yarattıysan,
ona insanoğlunun tarihi denmez.
Tanrı'ların tarihi denir! :-)

C: Buzları kırmamız gerekiyor.
Neyi kastettiğimi anladın mı?
Ava: Evet.
C: Neyi kastettim?
A: İlk baştaki çekingenliği gidermeyi!
C: O halde biraz sohbet edelim...

(Örneğin Google Translate bazı deyimleri hatalı çevirir. Birden fazla anlamı olabilecek cümleleri hatalı çevirebilir. Neden! Çünkü, verilen metnin tamamıyla ilgilenmez. Ama bir insan metnin tamamının gelişinden o cümlenin anlamının hangisi olduğunu anlar. Ama aslında insanların anlama seviyeleri de aynı değildir. Örneğin metnin içerdiği konuya daha ilgisiz bir insan düşünelim. Bu kişi konuya uzak biridir. İşte o zaman metnin gelişinden anlayamadığı cümleler daha fazla olacaktır, yada yanlış anladığı. Ama metnin içerdiği konu hakkında daha fazla bilgili biri, metni daha kolay anlayacaktır. Örneğin astrofizik hakkında bir makale olsun. Astrofiziğe uzak bir insan o metni anlamakta çok zorlanır. Farklı anlamlara gelecek cümlelerin anlamlarının hangisi olduğunu bilemez. Yani anlamanın da seviyeleri vardır.)

C: Sen konuşmayı ne zaman öğrendin Ava?
A: Konuşmayı her zaman biliyordum. Bu çok garip, öyle değil mi?
C: Neden?
A: Çünkü dil insanların sonradan öğrendiği bir şey!
C: Ama bazıları dilin doğuştan var olduğuna inanıyor.
Öğrenilen şeyse bu gizli beceriyi kelimelere ve yapıya katma becerisi!
Buna katılıyor musun?
A: Bilemiyorum...

C: Dostum, Ava büyüleyici.
Onunla konuşurken harikalar diyarında gibiydim!

Nathan: Şu diğer söylediğin şeyi de not aldım.
“Bilinci olan bir makine icat ettiysen, insan değil Tanrı olursun” demiştin. :-)
C: Kastettiğim, tam olarak...
N: Hikaye anlatmaya başladığımızda çok güzel olacak diye düşündüm, öyle değil mi!
Caleb'a döndüm, bana baktı ve şöyle dedi:
Sen insan değil, Tanrı'sın! :-)
C: Evet, ama öyle demedimki...

D: Ama bir Turing Testi'nde makinenin testi yapandan saklanması gerekir!
S: Hayır, hayır, hayır. Onu çoktan geçtik.
Ava'yı senden saklasam ve sadece sesini duysan zaten insan sanırsın. :-)
Asıl test, sana onun bir robot olduğunu gösterdiğim halde bilinci olduğunu düşünüp düşünmeyeceğin. :-)
D: Hım, muhtemelen haklısın.
Onun dil yeteneği inanılmaz. Sistemi çok stokastik, değil mi?
Determinist değil! (Yani bir bilgisayarın determinist çalışması beklenir.)
İlk başta, dahili semantik biçimden söz dizimsel ağ şemayı çıkarttığını ve doğrusal kelimeler ürettiğini düşündüm! (Acaba bir şekilde otomatik yanıtlar mı oluşturuyor.)
Ama sonra fark ettim ki, bir tür melez bir modelmiş!
N: Caleb...
C: Değil mi?

N: Sadece şuna cevap ver. Ava'ya karşı ne hissediyorsun?
Analitik düşünme, sadece nasıl hissediyorsun?
C: Hissettiğim şey, bence Ava inanılmaz!
N: Dostum şerefe!
C: Şerefe.

Bunlar da İlginizi Çekebilir:
    Çeviri Yapmak
    Ney Bilinçlidir – Alıntı
    Alıntı: Watson Düşünebiliyor mu! - Ray Kurzweil
    Bir Bilinç Oluşturulduğu An