25 Aralık 2023 Pazartesi

YGZ'nin Dönüştürücü Potansiyeli - Sohbet

Google DeepMind'ın kurucu ortağı Shane Legg, tarihteki en büyük dönüşümlerden birine öncülük ediyor: yapay genel zekanın (YGZ) geliştirilmesi. Sınırsız olanaklara ve uygulamalara sahip, günümüzün yapay zekasından katlanarak daha akıllı olacak, insan benzeri zekaya sahip bir sistem tasavvur ediyor. TED başkanı Chris Anderson ile sohbet eden Legg, YGZ'nin evrimini, geldiğinde dünyanın nasıl görünebileceğini ve güvenli bir şekilde inşa edilmesinin nasıl sağlanacağını araştırıyor...

Açıklama: Yapay Genel Zeka, sadece sınırlı bir konuda değil, insan gibi her konuya odaklanıp öğrenebilecek yapay zekadır. Yani insan zekası gibi “genel” çalışacaktır.

(Not: Sohbete henüz Türkçe altyazı eklenmemiş.)


Chris Anderson: Çünkü standart eğitiminizde bazı zorluklarla karşılaştınız.
Shane Legg: Evet, çocukken disleksim vardı. Ve bu yüzden beni bir yıl geciktireceklerdi. 10 yaşındayken IQ'mu test ettirmek için gönderdiler. Sorunun ne kadar kötü olduğunu değerlendirin. Ve olağanüstü derecede yüksek bir IQ'ya sahip olduğumu keşfettiler.
...

Küçük yaşlardan beri bazen otoriteden şüphe etmek için nedenlerim vardı.
Biliyor musun, eğer öğretmen senin aptal olduğunu düşünüyorsa belki de bu doğru değildir. Belki başka şeyler de oluyordur. Ama sanırım aynı zamanda çocukken bu deneyimi yaşadığımda bende zekaya karşı bir ilgi uyandırdı.
...

Sanırım ilk defa bu konuyu kamuoyuna açıklıyorum. 2028 yılına kadar YGZ şansının yüzde 50 olacağını tahmin ediyordum. Bugün hâlâ buna inanıyorum.
...

CA: Peki DeepMind'ın kuruluşundan bahsedelim. Siz ve kurucularınız arasındaki etkileşimden.
SL: Doğru. Londra'ya, Gatsby Birimi denilen yere gittim. Teorik sinir bilimi ve makine öğrenimi üzerine çalışan bir kurum. Beyin hakkında anladıklarımız ve makine öğreniminden bildiklerimiz arasındaki ilişkileri öğrenmek ilgimi çekiyordu. Yani burası gerçekten iyi bir yer gibi görünüyordu. Ve orada Demis Hassabis'le tanıştım ve konuşmaya başladık, benimle aynı doktora sonrası danışmanı vardı. Ve o zaman bir şirket kurmanın zamanı geldiğine beni ikna etti. 2009'da konuşmaya başladık. Ve biraz şüpheciydim. YGZ'nin hala biraz fazla uzakta olduğunu düşünüyordum. Ama zamanın doğru olduğunu düşündü, biz de ilerlemeye karar verdik. Daha sonra, arkadaşı Mustafa Süleyman da bize katıldı.
...

CA: Ve şirketin hedeflerinden biri özellikle YGZ'ye giden bir yol bulmak mıydı?
SL: Kesinlikle. Dolaştırdığımız ilk iş planımızda 2010 yılında yatırımcı ararken, Ön kapağında bir cümle vardı ve şöyle diyordu: "Dünyanın ilk yapay genel zekasını oluşturun." Yani başından beri bu doğruydu.
...

Yani makinelerde zekaya sahip olmak geliştirilmesi inanılmaz derecede değerli bir şeydir. Ve bu yüzden geleceğine inanıyorum.
Şimdi çok çok güçlü bir teknoloji ortaya çıktığında, çok farklı sonuçlar ortaya çıkabilir. İşler çok çok iyi gidebilir ama işlerin kötü gitme ihtimali de var. Ve bu benim de yaklaşık 20 yıl öncesinden farkında olduğum bir şeydi.
...

CA: Google bu yolculuğun bir noktasında DeepMind'ı satın aldı.
SL: Evet, kesinlikle.
Ve beklemediğim şey bir modelin yalnızca metin üzerinde eğitim alabilmesi ne kadar iyiydi. Daha fazla multimodaliteye ihtiyacınız olacağını düşündüm. Görüntülere ihtiyacınız olacak, sese ihtiyacınız olacak, videoya ve bunun gibi şeylere ihtiyacınız olacak. Ancak kesinlikle çok büyük miktarda metin sayesinde, bu şeyleri bir dereceye kadar telafi edebilir. Hala bunun bazı yönlerini gördüğünüzü düşünüyorum. Dil modellerinin metinde kolayca ifade edilemeyen şeyler gibi bazı alanlarda zayıf olma eğiliminde olduğunu düşünüyorum. Ancak bunun temel bir sınırlama olduğunu düşünmüyorum. Sanırım bu dil modellerinin videoya genişlediğini göreceğiz ve görüntüler, sesler ve tüm bunlar, zamanla bunlar aşılacaktır.
...

CA: Öyleyse konuş bizimle Shane. şu anda yaptığınız şeyler hakkında, Dünyanın daha ikna edici bir şekilde düşünmesi gerektiğini tutkuyla hissediyorum.
SL: Doğru. Yani bence çok çok güçlü, çok akıllı yapay zeka geliyor. Ben bunun çok çok muhtemel olduğunu düşünüyorum. Bugün geleceğini sanmıyorum. Gelecek yıl ya da ondan sonraki yıl geleceğini sanmıyorum. Muhtemelen bundan biraz daha uzaktadır.
CA: 2028?
SL: 2028, bu yüzde 50 şans. Yani eğer bu 2028'de olmazsa,
Açıkçası şaşırmayacağım.
...

Eğer yapay bir genel zekanız olsaydı, her türlü harika şeyi yapabilirsiniz. Tıpkı insan zekasının çok ama çok şaşırtıcı şeyler yapabilmesi gibi. Yani bu aslında belirli bir şeyle ilgili değil, genellemenin bütün amacı budur.
(YGZ, tek bir konuyu değil insan gibi odaklandığı her konuyu anlayabilir. Bu nedenle “Genel” olarak tanımlanır.)
...

Evet, bunun her türlü şaşırtıcı olasılığın önünü açacağını düşünüyorum. Ve bu gerçekten insanlığın altın çağı olabilir. İnsan zekası, Makine zekasıyla desteklenerek ve genişletilerek her türlü fantastik şeyi yapmamızı sağlar ve daha önce çözülmesi zor olan sorunları çözersiniz.
...

Evet, açıklamak istiyorum. Her şeyin çok iyi gideceğinden emin olan insanlara inanmıyorum, ve her şeyin çok ama çok kötü gideceğinden emin olan insanlara inanmıyorum. Çünkü bahsettiğimiz şey inanılmaz derecede derin bir geçiş. İnsan zekasının dünyaya gelişi gibi. Bu dünyaya gelen başka bir istihbarattır. Ve bu inanılmaz derecede derin bir geçiştir, ve tüm sonuçları tam olarak anlamıyoruz. Ve bu yüzden emin olamayız, bu şu ya da başka bir şey olacak. Bu nedenle olabilecekler konusunda açık fikirli olmamız gerekiyor.
...

Ancak geleceğe dair anlamadığımız birçok şey var. Bu yüzden işlerin kötü gitme ihtimalinin olduğunu kabul etmeliyim çünkü ne olacağını bilmiyorum. Bu kadar büyük bir değişimin geleceğini bilemem. Ve bir şeyin kötüye gitme olasılığı oldukça küçük olsa bile, bunu son derece ciddiye almalıyız.
CA: Kötü gidişin nasıl olabileceğine dair bir senaryo çiz.
SL: Bunu yapmak zor çünkü sistemlerden bahsediyorsun potansiyel olarak insanüstü zekaya sahip, değil mi? Yani dünyada işlerin kötüye gitmesinin birçok yolu var. İnsanlar bazen tasarlanmış patojenlere işaret ediyor, bilmiyorum, değil mi? Belki bir süper zeka bir patojen tasarlayabilir. Çok daha sıradan şeyler olabilir. Belki YGZ ile, bilirsin, dünyada demokrasiyi istikrarsızlaştırmaya alışılıyor, bilirsiniz, propaganda veya bunun gibi başka şeylerle. Bilmiyoruz...
CA: Bu zaten olmuş olabilir.
SL: Zaten bir şeyler oluyor olabilir. Ama biliyorsun, eğer daha güçlü sistemlerimiz varsa bundan çok daha fazlası olabilir. Dolayısıyla toplumların istikrarsızlaştırılmasının birçok yolu vardır. Ve bunu tarih kitaplarında da görebilirsiniz.
...

Eğer sihirli bir değneğim olsaydı ve işleri yavaşlatabilseydim, O sihirli değneği kullanırdım ama kullanmıyorum. Onlarca firma var şu anda dünyada muhtemelen 10 şirket var en ileri modelleri geliştirebilecek olan, sanırım. Bunu yapan gizli projeleri olan bazı ulusal istihbarat servisleri var. Ve sonra, bilmiyorum, bir nesil geride kalan bir şeyi geliştirebilen düzinelerce şirket. Ve unutmayın, zeka inanılmaz derecede değerlidir. İnanılmaz derecede faydalı. Bunu yapıyoruz çünkü her türlü sebepten dolayı bunda yaratılabilecek her türlü değeri görebiliyoruz. Bu süreci nasıl durdurursunuz?
(“Sonuçlarından emin olamadığımdan ben yapay zekayı geliştirme konusunda yavaşlasam bile, yavaşlamayacak bir sürü başka şirket ve devlet kurumu var.” diyor.)
...

Bence bazı şeyleri düzenlemeyi düşünmeliyiz. Her güçlü teknolojide yaptığımıza benzer şeyleri yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Burada YZ ile ilgili özel bir şey yok. İnsanlar şunu konuşuyor, ah, bilirsin, bunu düzenlemekten nasıl bahsedersin? Hayır, güçlü teknolojileri her zaman toplumun çıkarları doğrultusunda düzenliyoruz. Ve bence bu, bakmamız gereken çok önemli bir şey.

Bir Yorum

Bir kadın, erkek evlenir. Çocuk yapmak ister. Gelecek için hayaller kurarlar. Çocuk doğar. Ve her şeyin istedikleri gibi gitmediğini fark ederler. Çocuk bambaşka bir kişilikte büyür. Hayal kırıklığına uğrarlar. Evet, her ailenin başına bu gelmeyebilir. Ama hayalini kurdukları çocukla karşılaşmayan aileler de vardır. Çocuğun beyni vardır. Büyüdükçe kendi kararlarını almaya başlar. Aile, çocuk yetiştiğinde nasıl bir insanla karşılaşacağından asla emin olamaz.

İşte yapay zeka da şu anda bebek gibidir. Her şeyi kendisini üreten şirketten öğrenmektedir. Gelecekte kendi kararlarını daha fazla alabilecektir. Bir bebeğin yetişkinliğinin nasıl olacağından emin olunamayacağı gibi bir yapay zekanın geleceğinin nasıl olacağından da emin olunamaz. Yine de çoğu insan bebek yapmaya karşı abartılı bir korku duymaz. Yapay zekaya karşı da abartılı bir korku duymanın gereği yoktur. Zaten bir şirket yapay zeka geliştirmekte yavaşlasa bile bir sürü başka şirket yavaşlamayacaktır. Bir şirketin geliştirdiği yapay zeka iyi sonuç verirken, başka bir şirketin geliştirdiği yapay zeka hayal kırıklığına uğratabilir.

Kendi başına karar alabilen hiçbir şeyle ilişkinin sonuçlarından emin olunamaz. Mesela bir arkadaşınızla ilişkiniz iyi gidiyordur. Ama bu ileride de iyi gideceğinin garantisi değildir. Zaten bir yapay zekaya dünya düzenini altüst edecek bir yetki kolay kolay verilmeyecektir. Yapay zeka muhtemelen çok uzun bir süre daha copilot olarak kalacaktır! Bu arada, hiçbir yöneticinin de dünyayı altüst etmeye kalkışmayacağından asla emin olamayız!

Windows'a Kodlarının Gizli Olduğundan Dolayı Duyulan Tepkiler - Teknoloji

Microsoft'a program kodlarını gizli tuttuğu için tepki duyan insanlar vardır. Microsoft programlarının kodlarını paylaşmaz. Bu durumu biraz farklı bir açıdan bakalım.

Bilgisayar birçok parçadan oluşur. Bu parçaların her birini farklı şirketler üretir. Örneğin işlemciyi üreten en popüler şirket Intel'dir. Ama işlemci üreten diğer seçenek de AMD'dir. Bu şirket pek bilinmez ama onun işlemcileri de gayet iyidir. Western Digital'in ürettiği bilgisayar bellekleri vardır. Başka şirketlerin ürettiği bellekler de vardır. Bilgisayarı üreten şirket, bu farklı şirketlerin parçalarını seçip birleştirir.

İşlemcisi en çok tercih edilen şirket Intel'dir. Elbette Intel haklarını korumayı ihmal etmez. Ve o işlemcileri, başkaları taklit edemesin veya kendi kafalarına göre değiştiremesin diye patentlerle korur. Üstelik işlemcilerinin tasarımında gizlediği yerler de vardır. Bilgisayarların her parçası üreten şirketler tarafından patentlerle korunur. Şirketler ürünlerini sahiplenir. Windows da aslında bilgisayarın bir parçası sayılır. Hatta kullanıcının en çok muhatap olduğu parça Windows'dur. Windows her parçayı işletir. Windows'u üreten şirketin de haklarını korumak istemesi, aslında o kadar şaşırtıcı değildir. Coca-Cola'yı seven insanlar çoktur. Coca-Cola da içeceğin tarifini saklamaktadır. Ama Coca-Cola'ya tepki duymak pek kimsenin aklına gelmez. Görüldüğü gibi gizleme ve ürününü sahiplenme konusunda Microsoft ilk örnek değil.

Haklarını korumak konusunda farkındalığı yüksekti Bill Gates'in. Bunu ne etkilemiş olabilir. Bill Gates'in babası avukattı. Bitmedi. Annesi de bir iş insanıydı. Babasının kişisel haklar konusunda farkındalığını arttıracak yatkınlığı vardı. Annesinin disiplini ve hırsı iş insanı olmaya yetecek kadar var demektir. Anne babanın bu yatkınlıklarının çocuklarında da görülme olasılığı yüksekti. Dolayısıyla Bill Gates'in iş insanı olma yatkınlığı olacaktı annesinden dolayı. Nitekim hırslarının olduğu bilinir. Arkadaşı Paul Allen Microsoft'un ilk yıllarıyla ilgili bir anısını yıllar sonra paylaşmıştır: Bill Gates saatlerce uzun uzun kod yazıyordu, öyle ki bilgisayar başında uyuyakaldığı oluyordu. Haklarını anlama, koruyabilme konusunda hassasiyeti de babasından kaynaklanıyordur. Böylece geliştirdiği yazılımların üzerinde haklarını koruma konusunda daha hassas olacaktı. Yazılımların başına lisans sözleşmelerini koymayı ihmal etmeyecekti. Sonuçta ortaya haklarını iyi koruyabildiği, sahiplenebildiği popüler bir işletim sistemi çıkacaktı. :-)