16 Aralık 2010 Perşembe

Savaşı Protesto - Alıntı

Bir gün, kendimi Fransızcayı sadece konuşmakla yetinmeyip, onun bir de

omuz silken tavırlarını taklit etmeye çalışanlardan yılmış hissederek Fransızca sınıfında

otururken, öğrencilerden biri içeri dalarak askerlerin Kent Eyalet Üniversitesi'nde

protestocu öğrencilere karşı bir katliam yaptığını söyledi. O zamana

kadar Richard M. Nixon Vietnam Savaşı'nı bitirme vaadiyle başkan seçilmiş, fakat

bunun yerine çarpışmalar Kamboçya'ya sıçramıştı. Barış hareketi bu gelişmeye

tepki göstermiş ve bütün ülkede kampüsler savaşı bitirme talepleri ile patlamıştı.

4 Mayıs 1970 Pazartesi günü, Kent Eyalet Üniversitesi'nde Ulusal Muhafızlar

dört öğrenciyi öldürmüş, diğer dokuzunu da yaralamıştı.

 

Protestocularla hükümet arasındaki derin nefreti anlayabiliyordum. Anlamsız

gaddarlıklara ve ölümlere ilk elden şahit olduğum Vietnam' da kendi savaş

karşıtı duygularım canlanmıştı. Fakat aynı zamanda, hala Vietnam' da olan askerler

için de güçlü hisler besliyordum. Bunların çoğu benim gibi zorunlu olarak

askere alınmış, veya evdeki rahatsızlıklardan kaçmak ya da macera aramak için

kendileri gidip yazılmışlardı. Ülkemize yurtseverlik görevi duygusu duyan daha

birçok kişi de vardı. Protestocular, bu faktörleri hesaba katmıyorlardı. Bir askerin

motivasyonu, orada bulunma sebebi ne olursa olsun, -My Lai' de aralarında

yaşlı, kadın ve çocuklar da bulunan yüzlerce silahsız sivilin Amerikalılar tarafından

katledilmesi olayını kastederek- sadece başka bir "bebek katili" idi. İşin

komik yanı, Ulusal Muhafızlar' a katılmış olan "domuzların" ve muhtemelen

Kent Eyalet protestocularının vurulması ile ilgisi olanların çoğunun, Vietnam' a

gitmekten kurtulmak amacı ile bu tercihi yapmış olmalarıydı.

 

O gün, savaş karşıtı duygularım baskın çıktı ve Vietnam' da bir sıhhiyeci olarak

çalışmış olmamın genel görüşü etkileyeceğine inanmaya başladım. İlk düşüncem,

cinayetleri protesto etmek üzere bir gösteri düzenleyerek okulu kapatmak

zorunda olduğumuzdu. Binlerce öğrenci bir araya geldi ve kendiliğinden

gerçekleşen bir toplanma olduğu için, öfke ve hayal kırıklığı duyguları çok güçlüydü.

İnsanlar topluluğa konuşmak için sıra ile mikrofon başına geçtiler ve sıra

bana geldiğinde, San Mateo şehrine muazzam fakat barışçıl bir yürüyüş planlamamız

gerektiğini vurguladım. Ertesi gün yerel gazetede benim bir fotoğrafım

vardı ve üstünde başlık olarak "Bu Bizim Okulumuz, Haydi İşgal Edelim" yazıyordu.

 

Sonuçta gösteriyi organize ettim ve kolej yönetim kurulu başkanı ile üyeleri,

benimle Bruce aracılığı ile temas kurarak barışçıl bir sonuç için anlaşmaya çalıştılar.

Benim barışçı yaklaşımımdan cesaretlenmiş görünüyorlardı ve yürüyüşü

gayri resmi olarak desteklediklerini, öğrencilere ateş edilmesi dolayısı ile de çok

kızgın olduklarını söylemişlerdi. Yürüyüş günü, on bin kişiden fazlaydık. Grubun

başında ben vardım, arkamda da sembolik bir tabut.

 

Adrenalinin yüksekliği nedeni ile, o günün olaylarını çok bulanık bir şekilde

hatırlıyorum, bir ayrıntı hariç. Beyaz bir van, bizi ağır ağır izlemişti. Sürgülü kapısı

açıktı ve içindeki adamlar benim ve diğer öğrenci liderlerinin fotoğraflarımızı

çekiyorlardı. Onların basın mensubu olduklarını zannettimse de, sonradan polis

ve FBI ajanları olduklarını öğrendim. Yürüyüş, barışçıl bir şekilde sona erdi.

Kent Eyalet kıyımı, 4 milyon öğrencinin katıldığı ve dokuz yüzden fazla Amerikan

kolejinin ve üniversitesinin kapandığı, tarihteki tek yurt çapında öğrenci

boykotuna yol açmıştı. Bütün şamatanın, gaz bombalarının ve copların arasında,

bir protesto manzarası hala belleğimde canlı bir şekilde durur: Califomia San

Diego Üniversitesi'nde kendini yakmış olan bir öğrencinin bir gazetede yayımlanan

fotoğrafı.



Craig Venter

21 Ekim 2010 Perşembe

Newton Teorimini Yanlışlamak - Sahne


Savaş bilimi de bölmüştür. İngiliz bilimciler, Newton'u yanlışlayan bir Alman bilimcinin kuramını itici bulurlar. Ama Arthur Eddington kuramı ölçmeye çok isteklidir. Newton'un öngöresine göre gezegenlerin yörüngesi doğru çıkmaktadır. Sadece Merkür, bir kıl inceliğinde de olsa yanlış konumdadır. Arthur, Einstein'e mektup yazar ve kendi kuramına göre Merkür'ün nerede olması gerektiğini sorar. Einstein kuramını matematiksel olarak da ifade edebilmek için Max Planck'tan yardım ister...
Max: Sonuca ulaşırsak nerede yayımlayacağız?
Albert: Ulaşırsak mı? Ne oldu sana böyle? Ulaşırsakmış.

Albert: Yardımına ihtiyacım var.
Max: Ne ile ilgili?
Albert: Merkür ve matematikle.
...
Max: Sonuca ulaşırsak...
...nerede yayımlayacağız?
Albert: Ulaşırsak mı?
Ne oldu sana böyle?
Albert: Ulaşırsakmış.
Max: Sana çok ciddi bir soru sorabilir miyim?
Max: Ya Tanrı sana yanıldığını söyleseydi?
Sana; "Uğraşma. Newton haklı." deseydi?
Albert: O zaman Tanrı'ya bu bakış açısından
dolayı teşekkür ederdim,...
...birbirimizle ters düştüğümüzü
kabul ederdik...
...ve kendimi Tanrı için daha çok
üzülür bir durumda hissederdim.
Max: Peki Tanrı'ya inanıyor musun?
Albert: Kendi hayatlarımıza yaptığımız şeyin iradesine
sahip olan bir Tanrı tasavvur edemiyorum.
Max: Peki ya ölümden sonraki yaşam?
Albert: Aynı şekilde kendi fiziksel ölümünün baki
kalacağını düşünen bir ferdi de tasavvur edemiyorum.
Albert: İşte Merkür'ün yörüngesi
ile ilgili çözümümüz.
Max: Ve muhtemelen Newton'ı
yanlışlamak için attığın ilk adım.

3 Haziran 2010 Perşembe

Küresel Isınmaya Biyoteknolojik Çözümler

Küresel ısınma son 50 yıldır fark edilir seviyeye çıkmıştır. Buna en çok karbondioksidin yükselmesi neden oluyor. Çevreciler bu yüzden mümkün olduğunca az araç kullanmayı, elektrik tüketimini sınırlamayı özendiriyorlar.

Craig Venter'in yeni tasarlamayı başardığı yapay DNA'lı bakterileri sağlıklı. Üreyebiliyorlar. Talebe göre yapay yaşam biçimleri üretmeye hazırlanıyor. Bunlardan en popülerlerinden biri havadaki karbondioksidi emerek endüstriyel işlemlerin ham maddesi olarak kullanabilecek hidrokarbon üreten yosun tasarlamak.

Al Gore dahil çoğunluk, konforundan ve alışkanlıklarından vazgeçmekte çok isteksiz olacaktır, bir tehlike yaşamadıkça. Alternatifi olmayan önlemlermiş gibi hissettirilen yollara yeni çözümler eklenmek üzere. Otomobil kullanma keyfi hâlâ sürdürülebilir. Exxon Mobile'in, Craig Venter'in şirketine 600 milyon dolar yatırım yapması hayalci oluşundan olmasa gerek! Yosun makineler havayı temizleyecek. Daha iyi bir yakıt türü genelleşinceye kadar, geçiş döneminde, gönül rahatlığıyla fosil yakıt satabilecek.

Bu, daha iyi yakıt adaylarından biri biyoyakıttır. Küresel ısınmaya etkisi yok. Hatta geri dönüşümlü. Venter gibi genetikçilerin tasarlamayı umdukları yaşam biçimlerinden biri de bu. Saklama koşullarının fosil yakıtlara benzerliğinden olsa gerek petrol şirketlerinin ilgisini daha da çekiyor. Güneş enerjisini destekleyen petrol şirketleri var. Belki Exxon Mobile'in stratejisi başarılı halkla ilişkiler denemesi olabilirdi. Ama “gıda yetiştirmek için kullanılan tarım alanları biyoyakıt için kullanılacak” tipindeki itirazların sonu gelmez. Biyoteknolojiyle üretilen yakıtlar tarım alanlarına ihtiyaç duymayacaklar. Yosun makineler çalıştırılacak. Artık “balık çiftlikleri yosun yetiştirmek için kullanılacak” itirazı beklenmiyor değil.

Elbette tasarruf etmek gibi önlemler hiç alınmasın denemez. Sadece, paniğe gerek yok. Kıyamet küresel ısınmadan dolayı da kopmayacak görünüyor. Eskiden güçlü arabalar yapılırdı. Çok yakıt tüketmesinin sorun olabileceği geri bildirimlerden anlaşıldı. Hafif, ekonomik arabalar daha çok tercih ediliyor. Çamaşır makinesi yapma bilgisi iyice oturunca, mühendisler az elektrik, su harcamanın yollarını buldular. Şimdi biyoteknoloji çözüme katılıyor.