Ve beyinlerimiz de Buluta
bağlandığında...
- Artık yaşayan bir beynin içini
görebiliyoruz. Tekil nöronlar arası bağlantıların oluşumunu
gerçekleştiği sırada, ateşlendiği anda görebiliyoruz.
Beyninizin, düşüncelerinizi yaratışını görebiliyoruz.
Düşüncelerinizin, beyninizi yaratışını görebiliyoruz, ki bu
gerçekten nasıl çalıştığına dair kilit noktadır.
- Peki bugün ne durumdayız?
Bilgisayarlar neokortekse benzer tekniklerle insan diline
gerçekten de hâkim olmaya başladılar. Aslında algoritmayı
tanımladım. "Hiyerarşik saklı Markov modeli" denen şeye
benziyor; 90'lardan beri üzerinde çalıştığım bir şeydi.
"Riziko (Jeopardy)" çok yaygın doğal bir dil oyunudur ve
Watson en iyi iki oyuncunun toplamından daha yüksek bir puan
almıştır. Şu soruyu doğru bilmiştir: "Krema kaplı
turtayla söylenen uzun ve sıkıcı konuşma," ve hemen cevap
vermiştir, "Mereng nutku nedir?" Ve Jennings ile diğer
adam bunu anlamadılar. Bilgisayarların insan dilini gerçekten
anladıklarına dair oldukça iyi bir örnek ve aslında edindiği
bilgiyi Wikipedia (Vikipedi) ve diğer başka ansiklopedileri
okuyarak öğreniyor.
Yeterince ilerlemiş teknoloji büyüden
ayırt edilemez diye bir söz vardır. Yeterince ilerlemiş dil
anlama algoritması düşünmekten ayırt edilemeyecektir. Konuşmayı
anlayan bilgisayarın düşünmediğini iddia etmek çok zor
olacaktır. Otomatik ile düşünmek arasındaki çizginin ne kadar
belirsiz olabileceğine tanık olacağız. Konferansta, fütürist
Ray Kurzweil'in de bir tekniker gibi algoritma geliştirerek, beyin
gibi çalışan bilgisayar projelerine zaten katkı yaptığını
anlıyoruz. Bu da hoş bir şey.
- Bundan yirmi yıl sonra nano
robotlarımız olacak, çünkü bir diğer katlanarak artan eğilim
de teknolojinin küçülmesi. Kılcal damarlar aracılığıyla
beynimize gidecekler ve esasen neokorteksimize ilave sağlamak üzere,
neokorteksimizi buluttaki sentetik neokortekse bağlayacaklar. Yani
bugün, telefonunuzda bir bilgisayar var, ancak karmaşık bir
araştırma yapmak üzere birkaç saniyeliğine 10.000 tane
bilgisayara ihtiyaç duyarsanız, bulutta bir-iki saniyeliğine buna
erişebilirsiniz. 2030'larda eğer biraz ekstra neokortekse
ihtiyaç duyarsanız, doğrudan beyninizden buna bulutta
bağlanabileceksiniz. Yani yürüyorum ve şöyle söylüyorum, "Ah,
işte Chris Anderson. Bana doğru geliyor. Söyleyecek akıllıca bir
şeyler düşüneyim. Sadece üç saniyem var. Neokorteksimdeki 300
milyon modül bunun için yeterli olmayacak. Bir milyar daha
fazlasına ihtiyacım var." Buna bulutta ulaşabileceğim. O
zaman düşünmemiz biyolojik ve biyolojik olmayan hibrit bir düşünme
olacak, ancak biyolojik olmayan kısmı benim artan geri dönüşler
yasama tabi olacak. Katlanarak artacak şekilde büyüyecek.
Buluttaki 10
binlerce bilgisayar bir beyin gibi çalışmaya başlayacak.
Beyinlerimiz doğrudan bağlanabilecek. Artık bir NeoNeoKortekse
sahip olacağız. Buluttaki bu dev beyin bizim beynimizin yeni
üstkatmanı gibi görev yapacak.