1 Eylül 2014 Pazartesi

Konferans: Ray Kurzweil: Hibrit düşünmeye hazır olun

Ve beyinlerimiz de Buluta bağlandığında...

- Artık yaşayan bir beynin içini görebiliyoruz. Tekil nöronlar arası bağlantıların oluşumunu gerçekleştiği sırada, ateşlendiği anda görebiliyoruz. Beyninizin, düşüncelerinizi yaratışını görebiliyoruz. Düşüncelerinizin, beyninizi yaratışını görebiliyoruz, ki bu gerçekten nasıl çalıştığına dair kilit noktadır.

- Peki bugün ne durumdayız? Bilgisayarlar neokortekse benzer tekniklerle insan diline gerçekten de hâkim olmaya başladılar. Aslında algoritmayı tanımladım. "Hiyerarşik saklı Markov modeli" denen şeye benziyor; 90'lardan beri üzerinde çalıştığım bir şeydi. "Riziko (Jeopardy)" çok yaygın doğal bir dil oyunudur ve Watson en iyi iki oyuncunun toplamından daha yüksek bir puan almıştır. Şu soruyu doğru bilmiştir: "Krema kaplı turtayla söylenen uzun ve sıkıcı konuşma," ve hemen cevap vermiştir, "Mereng nutku nedir?" Ve Jennings ile diğer adam bunu anlamadılar. Bilgisayarların insan dilini gerçekten anladıklarına dair oldukça iyi bir örnek ve aslında edindiği bilgiyi Wikipedia (Vikipedi) ve diğer başka ansiklopedileri okuyarak öğreniyor.

Yeterince ilerlemiş teknoloji büyüden ayırt edilemez diye bir söz vardır. Yeterince ilerlemiş dil anlama algoritması düşünmekten ayırt edilemeyecektir. Konuşmayı anlayan bilgisayarın düşünmediğini iddia etmek çok zor olacaktır. Otomatik ile düşünmek arasındaki çizginin ne kadar belirsiz olabileceğine tanık olacağız. Konferansta, fütürist Ray Kurzweil'in de bir tekniker gibi algoritma geliştirerek, beyin gibi çalışan bilgisayar projelerine zaten katkı yaptığını anlıyoruz. Bu da hoş bir şey.

- Bundan yirmi yıl sonra nano robotlarımız olacak, çünkü bir diğer katlanarak artan eğilim de teknolojinin küçülmesi. Kılcal damarlar aracılığıyla beynimize gidecekler ve esasen neokorteksimize ilave sağlamak üzere, neokorteksimizi buluttaki sentetik neokortekse bağlayacaklar. Yani bugün, telefonunuzda bir bilgisayar var, ancak karmaşık bir araştırma yapmak üzere birkaç saniyeliğine 10.000 tane bilgisayara ihtiyaç duyarsanız, bulutta bir-iki saniyeliğine buna erişebilirsiniz. 2030'larda eğer biraz ekstra neokortekse ihtiyaç duyarsanız, doğrudan beyninizden buna bulutta bağlanabileceksiniz. Yani yürüyorum ve şöyle söylüyorum, "Ah, işte Chris Anderson. Bana doğru geliyor. Söyleyecek akıllıca bir şeyler düşüneyim. Sadece üç saniyem var. Neokorteksimdeki 300 milyon modül bunun için yeterli olmayacak. Bir milyar daha fazlasına ihtiyacım var." Buna bulutta ulaşabileceğim. O zaman düşünmemiz biyolojik ve biyolojik olmayan hibrit bir düşünme olacak, ancak biyolojik olmayan kısmı benim artan geri dönüşler yasama tabi olacak. Katlanarak artacak şekilde büyüyecek.

Buluttaki 10 binlerce bilgisayar bir beyin gibi çalışmaya başlayacak. Beyinlerimiz doğrudan bağlanabilecek. Artık bir NeoNeoKortekse sahip olacağız. Buluttaki bu dev beyin bizim beynimizin yeni üstkatmanı gibi görev yapacak.