27 Kasım 2012 Salı

Elektronik Mürekkep Başka Ne Vaat Edebilir


Bazı yazarlarımız elektronik mürekkep ekranın öneminin ve e-kitabın işlevselliğinin farkındalar. Kitapları eskiden daktiloyla yazarlardı, artık bilgisayarda. Şimdi onları yeniden daktiloya döndürmenin zamanı. Şaka bir yana, LCD yerine kağıttaki cümlelere bakarak fikirlere daha rahat konsantre olunabilir. Elbette bilgisayarın tek dezavantajı da budur. Peki kağıdın rahatlığı elektronik metin yazmanın işlevselliğiyle bütünleşirse! Yazarlar, e-mürekkep ekranlı ve fiziksel klavyeli sadeleştirilmiş bir bilgisayarda kitaplarını yazmaya bayılacaktır sanıyorum. Basitleştirilmiş bir işletim sistemi, diğer ofis yazılımlarıyla uyumlu bir kelime işlemci ve hızlı olmasına gerek olmayan verimli bir işlemci. Belki arada bir internetten bilgi araştırılması gerekebilir diye basit bir internet tarayıcı. Dizüstü bilgisayara benzeyen bir yazar bilgisayar.

13-14 inç e-mürekkep ekranı olabilecek bu aygıt özellikle sürekli yazarak para kazanan insanlar için ideal olabilir. Makale hazırlayan akademisyenler hatta belki gazeteciler için bile cazip olabilir. Yazı makinesinin karşısında daha uzun süre yorulmadan, sıkılmadan çalışılabilir.

Amaç yazı yazmaksa böyle bir alet yeterli olacaktır. Commodore 64'ün yeniden doğması gibi daktilo da canlanabilir mi dersiniz. E-Mürekkebin ekran tazeleme hızı artık yazı yazmaya elverişli görünüyor. E-Kitap Okuyucuların yayılmasıyla e-mürekkebin bilinirliği artacak. Talep ve beklentiler yükselecektir -şimdiden okuma dışında internet tarayıcı özelliği de istenir oldu. Bu da mühendisleri başka uygulamalara yönelik teknolojiyi dönüştürmek için daha da cesaretlendirecektir. LCD'ler çok eskiden hesap makinelerinde kullanılırdı, renklendi tüplü televizyonların yerini aldı. Sıra elektronik mürekkepte olmasın. Işık yaymayan bir ekrandan televizyon izlendiğini düşünün. Bir tabloya bakıyormuş gibi göz hiç yorulmayacak. Gelecekte dizüstü bilgisayar ekranı olarak bile görebiliriz.

26 Kasım 2012 Pazartesi

Ed Boyden: Nöronlar için bir elektrik anahtarı


İstenen sinir hücreleri ışığa duyarlı hale getirilebiliyor. Bu sayede elektrik anahtarı gibi açılıp kapatılabiliyor. Işık verildiğinde o sinir hücreleri etkinleşiyor. Işık sönünce durgunlaşıyorlar.

- Peki bu devrenin ne yaptığını nasıl bulacağız? İdeal durumda, devrenin içine girebiliriz ve bu farklı hücreleri devre dışı bırakıp sonra tekrar devreye sokarak hangilerinin önemli fonksiyonlara sahip olduğunu, ve hangilerinin önemli hastalıklarda rol oynadığını çıkarabiliriz.

- Bu noktada bizim yapmamız gereken şey, bu molekülleri alarak nöronlara çevirmek. Bu bir protein olduğundan organizmanın DNA'sında kodlanıyor. Bu yüzden bu DNA'yı alıp, virüs gibi bir gen terapi vektörüne koyarak, nöronlara yerleştirmek zorundayız. Bunlar üretken bir gen terapi zamanında olduğumuzun bir göstergesi, ve bir çok virüs meydana getiriliyor. Bu artık yapılması çok kolay bir hale geldi. 2004 yazının erken bir sabahında biz bunu denedik, ve ilk deneyişimizde işledi. Bu DNA'yı alıyorsunuz ve bir nörona koyuyorsunuz. Bu nöron doğal protein yapma mekanizmasını kullanarak ışığa duyarlı proteinleri işletiyor ve çatıya güneş paneli koyar gibi onları hücrenin her tarafına yerleştiriyor. Ve bildiğiniz bir sonraki şey, ışıkla aktifleşebilen bir nörona sahip olduğunuz. Bu gerçekten çok güçlü bir şey.

- Bunu yapabilmek için, Fiorella grubuyla işbirliği içerisinde çok basit bir paradigma sunuyoruz, eğer hayvan bu kutuya giderse bir yüzeyinden ışık sinyali alıyor, beyindeki farklı hücreleri ışığa duyarlı hale getirebilmek için. Eğer hücreler ödülü oluşturabilirse, hayvan oraya tekrar ve tekrar gitmelidir. Ve işte olup biten şey bu.

JE: Bu günün birinde hafızalardan bilgiyi indirebileceğiniz ve belki de hafızalara bilgiyi yükleyebileceğiniz anlamına mı geliyor?

EB: Bu üzerinde çalışmaya başladığımız bir şey. Şu anki çalışmamızda aynı zamanda beyni kayıt maddeleriyle kaplamaya çalışıyoruz. Böylelikle bilgileri kaydedip geri içeri sokabileceğiz -- beynin bilgi işleyişini genişletebilmek amacıyla ihtiyaç duyduğu bir çeşit hesaplama.

Temple Grandin: Dünyanın her türlü akla ihtiyacı var - Konferans


- Ve aslında burada kendimi evde hissediyorum.
Çünkü burada pek çok otizm genetiği var.
Yoksa....
Alkışlar
Bu kişisel özellikler sürecidir.
İnek bir öğrenci ne zaman
Asperger'e döner? Bu ılımlı otizmdir.
Yani Einstein, Mozart ve Tesla
hepsi bugün muhtemelen otistik spektrum içinde
değerlendiriliyor olurlardı.

(Bill Gates'in de asperger sınırlarında olduğunu ekleyelim)

- Ama tasarım işimde başarabildiğim şeylerden birisi de
bir ekipman parçasını
aklımda çalıştırıp test edebilmem,
tam olarak bilgisayarlı sanal gerçeklik sistemi gibi.

- Otistik akıllar uzmanlaşmaya eğilimlidir
Bir işte çok iyi, başkasında kötü.

- Diğer türde bir akıl da kalıpsal düşünen akıllardır.
Daha soyutturlar. Bunlar sizin mühendisleriniz,
bilgisayar programcılarınızdır.

(Kuzey Amerika'da büyükbaş hayvanların yarısından çoğu Temple Grandin'in tasarladığı
insanca sistemlerde bakılıyor.)

12 Kasım 2012 Pazartesi

Craig Venter sentetik yaşam yaratmanın eşiğinde


Gerçi artık yapay yaşam yarattı ama bu konferansta güzel vurguları var.

“Bu, genomik simya gibi gelebilir size,
ama bir yazılım olan DNA'yı, organizmalar arasında
taşıyarak çok önemli değişiklikler yapabilmekteyiz.
Ben bunun yaratılış olmadığını söyledim.
Bu, 3,5 milyar yıllık evrimi devam ettirmektir.”

“Dünya genelindeki keşiflerimiz sonucu
20 milyon genden oluşan bir veritabanımız var.
Bunları geleceğin tasarımlarının parçaları olarak görüyorum.
Elektronik endüstrisinin sadece bir düzine kadar bileşeni var.
Ama ondan ortaya çıkan çeşitliliğe bakın.
İşte burada, sınırlarımızı,
biyolojik gerçeklik ve
hayal gücümüz belirliyor.”
(Keşfedilen genleri, elektroniğin parçalarına benzetmesi yaratıcı bir açıklama olmuş.)

Henry Markram Super Bilgisayarda Beyin Olusturuyor | Video on TED.com


Sinir hücrelerinin çalışma biçimleri yazılımsal olarak ifade edilebiliyor.

“Neokorteks'in hareketinin benzerini yapmaniz gereken, gercekten de cok az sayida formul vardir. Fakat, bunun icin cok buyuk bir bilgisayara ihtiyaciniz var. Aslinda, sadece bir tek noronun tum hesaplamalarini yapabilmek icin bile bir dizustu bilgisayara ihtiyac vardir.”

“O halde, soyle bakabiliriz sinir hucrelerini, sinapslari goz ardi ederek yanlizca saf elektrik hareketlerine bakabiliriz. Cunku onlari olusturan budur. O, elektrik sekiller dizisini olusturuyor. Yani, bunu yaptigimiz zaman, gercekten de ilk kez hayalet gibi gozuken; neokortal kolonun icinde elektriksel cisimler gozlemledik. Iste bu elektriksel objeler de uyariciya dair tum bilgileri icerirler. Ve bu yapiya yakindan baktigimizda tipki evren gibi gorunur.”

“Ancak, umarim kismen de olsa ikna olmussunuzdur ki; beyni olusturmak imkansiz degildir. Bunu 10 yil icinde basarabiliriz. ve sayet bunu basarabilirsek, 10 yil icinde, TED'e sizinle konusacak bir hologram gonderecegiz.”

Konferansı İzle

6 Kasım 2012 Salı

Amerikan Hükümeti Neden En İyi Hükümet - Sahne


 Çok eğlenceli bir hükumet olduğu kesin. 🙂 İnsana haksız olmadığını göstermesi için hep bir yol sunan sistem nasıldır. Bu yüzden lobiler hiç vazgeçmezler. Ya da örneğin Apple, Samsung davalarını sürekli temyize götürür. 🙂 Lobici, 8 yılda bir hükumetin değişme garantisi olması sayesinde aslında Dünya'nın birçok çaresiz bölgesinden daha şanslı olduklarını bilmiyormuş gibi konuşmuş. Ya da sadece Avrupa ülkeleriyle karşılaştırmış. Neyse, bundan dolayı eğlenceli bir hükumet olabiliyor zaten. 🙂