23 Mart 2021 Salı

Mikrodalga Fırınlar Kanser Yapar mı?

 

Mikrodalga fırınlar, yemeği pişirmek için radyasyon kullanır. Bu kesinlikle doğru. X Işınları radyasyondur. Morötesi Işınları radyasyondur. Gama Işınları da radyasyondur. Bunlar sağlığa zararlıdır. Kanser yaparlar. Uzak durulmalıdır.

Radyo Dalgaları

Yaklaşık yüzyıldır radyo ve TV yayını yapılmaktadır. Günümüzdeki insanlar doğduklarından beri radyo dalgalarıyla iç içedirler. Zararlı olabilecekleri akıllarına gelmez. Çünkü insanlar radyo dalgalarına alışmışlardır. Gerçi, tüplü televizyonların radyasyon yaydığını düşünen insanlar olmuştur, tüplü televizyonlarla yeni tanıştıkları yıllarda. Radyo Dalgaları içinde en kısa dalga boyuna sahip olduğundan adına Mikrodalga denmiştir. Mikrodalga radyasyondur. Aslında diğer Radyo Dalgaları da radyasyondur. Yani FM dalgasının bile Mikrodalga gibi zararlı olması beklenebilir.

Radyasyon


Morötesi Işınları, X Işınları ve Gama Işınları elektromanyetik dalga şeklinde yayılan radyasyondur. Dalga frekansları yüksektir. Yani enerjileri yüksektir. Öyle ki, maddenin kimyasal yapısını değiştirebilecek kadar yüksektir. Elektronu atomundan, molekülünden ayırabilirler. Moleküllerin bağlarını kırarlar. Dolaysıyla DNA’nın yapısını da bozabilirler. Maruz kalındığında insanlara zarar verirler. Kanser yaparlar. Gelelim Mikrodalgaya. Mikrodalga da X Işınları gibi elektromanyetik dalga şeklinde yayılan radyasyondur. Ama önemli bir farkı vardır. Mikrodalgaların frekansı düşüktür. Enerjisi düşüktür. Bu nedenle maddenin kimyasal yapısını değiştirmeye enerjisi yetmez. Atomların, moleküllerin bağlarını kıramaz. Dolaysıyla DNA’nın yapısını bozarak kansere de neden olamaz. Pek tatmin etmedi mi! Asıl ilginç noktaya gelelim. Gözlerin algılayabildiği Görünür Işıkla çevremizi görürüz. Ve Görünür Işık bile X Işını gibi elektromanyetik dalga şeklinde yayılan radyasyondur. Ama enerjisi onlar kadar yüksek değildir. Tahmin edileceği üzere insan için zararsızdır. İşte püf nokta. Görünür Işığın enerjisi, Mikrodalgadan daha yüksektir. Yani maddenin kimyasal yapısını değiştirebilen Morötesi Işığa daha yakın enerjisi vardır. Mikrodalganın zararlı olduğu kabul edildiğinde, Görünür Işığın daha zararlı olması beklenmelidir! Görünür Işığın hemen altında enerjiye sahip Kızılötesi Işın vardır. Bu da oldukça tanıdık bir ışındır aslında. Ateş bu ışınla sıcaklığı iletir, rengi bu nedenle kızıla yakındır. Mangal bu ışınla pişirir. Kalorifer bile bu ışınla sıcaklığı ileterek ortamı ısıtır. Işın, Kızılötesi olduğundan görünmez. Kızılötesi Isıtıcılar da bu ışınları kullanarak ortamı ısıtır. Kızılötesi Işınlar, Görünür Işıktan daha az enerjiye sahip olduğundan elbette maddenin kimyasal yapısını değiştiremezler. Mikrodalgalar, Kızılötesi Işınlardan bile daha az enerjiye sahiptir. Dolaysıyla enerjisinin yemeğin kimyasal yapısını değiştirmesi imkansızdır. Enerjisi radyo dalgalarına daha yakındır. Radyo dalgaları, ticari olarak kullanılan en az enerjiye sahip elektromanyetik dalga şeklinde yayılan radyasyondur. Mikrodalgadan endişelenilecekse kendi kategorisinde olan radyo dalgalarından da endişelenilmelidir. Daha kötüsü, daha yüksek enerjiye sahip olan Kızılötesi Işınlardan da uzak durulmalıdır. Gerçi zaten Kızılötesi Isıtıcılardan çekinenler var. Ama kaloriferden bile uzak durulmalıdır. Eh, bu durumda Dünya artık pek rahat bir yer olmayacaktır, değil mi. Mikrodalganın enerjisi Görünür Işığın çok altındadır; arada Kızılötesi Işınlar var! Oysa sadece Görünür Işığın üzerinde enerjiye sahip ışınlar (Morötesi Işın, X Işını, Gama Işını), maddenin kimyasal yapısını değiştirebilir, moleküllerinin bağlarını kırabilirler. DNA’yı bozarak kanser yapabilirler.

Aslında insanların kafasını karıştıran şey şu görünüyor: Radyasyonu duyduklarında akıllarına tehlikeli şeyler geliyor. Oysa görünen, görünmeyen, var olan tüm ışınımlar radyasyondur. Yazıya ironiyle giriş yapılarak vurgulanmaya çalışılan budur. Radyasyon, “Işınım” demektir. Sağlık açısından önemli olan radyasyonun enerjisidir. Yüksek enerjili radyasyonun çevreye yayılması zararlıdır. Ama düşük enerjiye sahip radyasyonlardan rahatça faydalanılabilir.

Mikrodalga Fırın Yemeği Nasıl Pişirir

Mikrodalga Fırın yemeği nasıl pişirir. 2,45 GHz frekansında ışınım yayar. Bunun özel nedeni vardır. Bu ışınım su, yağ, şeker molekülleriyle etkileşime girer. Bu moleküller hızla dönmeye başlar. Sürtünmeden dolayı ısınırlar. Çoğu yiyecekte yoğun olarak su, şeker, yağ molekülleri vardır. Isındıklarında yiyecekteki diğer molekülleri de ısıtırlar. Yiyecek de böylece pişmiş olur.

Mikrodalganın Zararları

Peki Mikrodalga hiç zararlı olamaz mı! Fırının yaydığı güçte ve yakın mesafede Mikrodalgaya maruz kalındığında zarar verir. Çünkü insan bedeninde de su molekülleri vardır. Onlar ısınacaktır. Bedenin derinliklerini yakacaktır. Ama endişelenecek bir şey yok. Fırın sadece çalışırken Mikrodalga üretir. Bu Mikrodalgaların fırın içinde kalacağı şekilde tasarlanmıştır. Mesela Mikrodalgayı içeriye yansıtması için, iç yüzeyi metaldir. Bununla birlikte fırın kapağı filan hasar görmüş fırınlar kullanılmamalıdır. Mikrodalga sızdırabilir. Ama örneğin tost makineleri de hatalı kullanıldığında bedeni yakabilir. Belki sadece, kuru kalması gereken yiyecekler için kimyasal yapısını bozmaz ama pek kullanışlı olduğu da söylenemez. Çünkü yiyecekleri pişirirken nemlendirir.



İlgili Belgeler:
Radyasyon– Vikipedi
Mikrodalga fırın - Vikipedi



Bunlar da İlginizi Çekebilir:
Cep Telefonlarının Sağlığa Etkileri
Nükleer Santraller


17 Mart 2021 Çarşamba

Topraklarımıza Batı Kültürünü Getirmek - Sahne


Dr. Alfred Jones:
Artık kiliseye giden kimseyi tanımıyorum!
(Sık sık dua edenleri görünce)
Harriet:
Hımm. Sanırım ben de öyle.
Dr. Alfred Jones:
Pazar günü alışverişe gideriz. :-)

Şeyh Muhammed:
İnanılmaz!
Şu adamlar, çöle suyu yeni bir hayatı getirmenin;
topraklarımıza batı kültürünü getirmek olduğunu söylüyor...
Tanrı’ya hakaret ettiğimi söylüyorlar.
Bence hepsi ahmak.
Çok özür dilerim dostlarım. Lütfen.
Harika girişimimizle tanışmanız böyle olsun istemezdim!

Şeyhin değil, yerel halkın huzursuz olması ilginç. O bölgelerde değişimin yavaş olmasının bir nedeni de budur. Talep edilmiyor.

Sehpanın Üzerine İncil İstiyorum - Sahne



Kampanya ekibi, siyasetçiye yeni bir imaj veriyor. Evini yeniden düzenlemekteler. Halkın güvenini kazanmanın en iyi yolu onlardan biri olduğunu hissettirebilmektir. Onlara benzer şekilde düşündüğünü gösterebilmektir. İşte dini kitabın sehpanın üzerinde görünmesi, o siyasetçiyle birbirlerini anlayabileceklerine inanmalarını sağlamanın kolay yollarından biridir. Mesela bölgede silah satışı fazlaysa, siyasetçinin evinde de olmalıdır. Görünüş de halkın güven duyabileceği şekilde güçlendirilmelidir. :-) Ama tüm bunlar, ilk izlenim oluşmadan önce yapılabilmelidir. O siyasetçi hakkında ilk fikirler edinildikten sonra artık kolay kolay değişmeyecektir. :-)


Bunlar da İlginizi Çekebilir
Kalabalığı yönlendiren insanlar olacak, çanak tutanlar! - Sahne
Hatta birkaç ağaç da dikebilir - Sahne

2 Mart 2021 Salı

Birbirinize Fazla Mesafeli Duruyorsunuz - Karikatürize

Donald Trump televizyonda Çırak programını yapmıştı. Elbette orada ne istediğini iyi bilen patron gösterisi yapıyordu. Program yıllarca devam etti. Yani halkın ilgisini hissetti. Zaten oradan aldığı cesaretle seçimlere girmiş, ve kazanmıştı. Halkın ilgisi, kendine güveni arttırır. Artık daha rahat konuşuyordu. Bir şeyi söylemeden önce, üzerinde düşünmeye gerek duymuyordu. Elbette bu, daha fazla hatalı şeyler söylemesine neden oluyordu. Donald Trump en başta Koranavirüsün fazla abartıldığını düşünmüştü. Çok fazla önemsememişti. :-) Bazı devlet başkanları halkın ilgisini hissedebilmek için parti toplantıları düzenler. Artan kendilerine güvenle daha rahat konuşuyorlar. Daha fazla hata yapmaları kaçınılmaz oluyor. Ve bu karikatürizede anlatılanlara aslında daha çok benzeyen davranışlar sergileyebiliyorlar. "Salgının olduğu bir dönemde kongre yapıyoruz ve Rize'de salonlar lebaleb dolu" diyebiliyorlar, çok düşünmeden. :-)

“Bu arada, birbirinize fazla mesafeli duruyorsunuz. Hışırtılı makarna kolyesi gibi dirseklerinizi birbirinize bağlayarak zincir oluşturmanızı istiyorum.” :-)