E-Kitap hiç yıpranmaz. Yer kaplamaz.
Kişisel kütüphanemizi yanımızda taşıyabiliriz. İnternet
kitapçılarında her çeşit kitaba ulaşılabilir. Birkaç tıkla
kitabı indirip hemen okunmaya başlanabilir. Hatta uzak ülkelerden
bile kitap satın alınabilir ve kargoyla uğraşılmaz. Telifi
olmayan kitaplar internetten elde edilebilir. Tüm bunlar güzel. Ama
özellikle es geçilmemesi gereken konu hangisidir?
İnsanlar bilgiye ulaşmak için
kütüphanelerden, kitaplardan daha sık internete başvurur oldular.
Bunun nedeni en güncel bilgilerin olması yanı sıra erişim
kolaylığıdır. Web sitelerindeki elektronik metinler arama
motorlarıyla taranabilmektedir. İnsanlar istedikleri bilgiye kısa
zamanda ulaşabilmektedir. İstatistiklere bakılırsa “arama
yapmak” pek çok kişi için çok kullanışlıdır. Bu, elektronik
verilerin işlevselliğine iyi bir örnektir. Zaten epeydir kağıttan
çok elektronik verilerle haşır neşir oluyoruz. Elektronik metin
üzerinde işlem yapılabilir. İşte e-kitabın kağıt baskısından
en önemli üstünlüğü budur. İçeriğinden yararlanmanın
verimini yükseltir. Not alma, metin vurgulama gibi standart
hatırlatıcılar kolayca konabilir. Kitaplarını karalamaya
kıyamayanlar için iyi haber, kitaba hiç zarar vermeden yapılmış
oluyor. Bunlar, listeleme, aralarında gezinme, tekrar düzenleme
olanakları sayesinde oldukça kullanışlı hale geliyor. İnternette
bilgiye ulaşmakta vazgeçilmez olan arama yapabilmek de doğal
olarak e-kitapta mümkündür. Sonuçta, okuyucu, e-kitaptaki içeriğe
kağıt baskısındakinin çok ötesinde hakim olur. Tüm bunlar,
öğrenmek veya üstünde çalışılması gereken şeylerde daha da
işe yarar oluyor. ABD'de teknik, akademik kitapların bile
elektronik baskısı mevcut. Okuyucunun e-kitapla etkileşimi
yüksektir. İşlevsellikler, kitaplara da internet gibi daha sık
başvurması için cesaretlendirecektir.
Yayınevleri uzun kitaplarda kağıt
sarfiyatının çok artmasını istemeyecektir. Özellikle de hitap
edeceği kesim sınırlıysa. Yayınevi çareyi yazının puntolarını
mümkün olduğunca küçültmekte bulacaktır. Herkesin gözü
mükemmel değildir. Ne yazık ki kağıttaki metni
özelleştiremezsiniz. Gözü hep en memnun edecek puntoyu ancak
e-kitapta seçmek mümkündür.
Kitaplar ABD'de filan çok önce
elektronikleştirilmeye başlanmıştı. Hatta çevrimiçi
kütüphaneler kurulmaya çalışılıyordu. Bilgisayara ve son
zamanlarda tablet bilgisayarlara indirilip okunabiliyordu. Ama hep,
bir şey eksikmiş gibi gelirdi. Bilgiyi doya doya okumakta engel
vardı. Geleneksel ekranlar uzun metinleri okumak için çok
elverişsiz olduğundan, okumaktan çabuk bıktırıyordu. Bu yüzden
metnin sonuna gelinmediği çok olurdu. Elektronik kitap
kullanışlıdır ama okuyucular kağıt kitabı tercih ediyorlardı.
Epeydir sadece bilgisayara yönelik e-kitap satışı yapan Microsoft
Reader'in kapanmasının nedenlerinden biri de bu olsa gerek.
Okumanın yine keyifli olmasını elektronik mürekkep ekranlar
sağlamıştır. Elektronik mürekkeple kağıt iyi bir şekilde
taklit edilmeye başlandı. Işık yaymaz, parlamaz. Üstelik
ortamdaki ışık yoğunlaştıkça daha görünür oluyor. Güneşte
bile kullanışlıdır. Artık elektronik kitabın benimsenmesini
hızlandıracaktır. Elektronik kitabı bütünler. Amazon.com kendi
e-kitap okuyucusuna yönelik kitap satışlarının kağıt
kitaplarınınkini aştığını ilan ediyordu. Bu arada, Microsoft
Reader'in da aygıtı olsaydı yine de kapanır mıydı acaba diye
merak ediyor insan.
Dahası e-kitap okuyucular sadece kitap
okunacak aygıtlar olarak düşünülmemelidir. Onlarla birçok
belge, rapor, makale, sunum okunabilir. Haberler RSS ile
alınabiliyor. Dergi, gazete incelenebiliyor. Ve internetteki
metinler aygıta kopyalanarak yazıcıdan çıkarılmış gibi
okunabilir. Hep orada duran, belki bir Vikipedi maddesi, ama sadece
göz gezdirilen yazılar vardır. Bu aygıtı elinize aldığınızda
o yazıları okumaya zaman ayırmaya başladığınızı fark
edebilirsiniz. Bir dergiyi inceliyormuşsunuz gibi gevşeksinizdir.
Elbette e-kitap okuyucuların yazılımları geliştikçe kitabın
içeriği daha da erişilir olacak, okuyucuyla etkileşimi
artacaktır.
Genellikle kitaplar okunur ve
kitaplığın tozlu raflarına gömülür. Orada terk edilir. Okuyucu
kitabı bitirdikten kısa süre sonra unutmaya başlar. Birkaç ay
sonra ise aklında çok az şey kalır. Ve yanlış hatırladığı
yerler çoktur. O halde bu kitaba zaman ayırmak neye yaradı. Hiç
var olmamış gibidir. Bilgilenmek birey kalitesini yükseltir. Ama
bilgiyi yaşatabiliyor olması da gerekir. Kafasındaki kırıntılardan
tam, doğru bilgiye ulaşmalıdır. Ancak rafta duran kitabı eline
alıp ilgili sayfaların nerelerde olduğunu bulmak için uzun uzun
incelemesi zaman alır. Uğraştırır. Hele de kitaba
kıyılamadığından hiç not alınmamışsa. Genellikle bunun
yerine geriye kalan bilgi kırıntılarına razı olur. Gittikçe
bozulan kırıntılara! Kim bilir, okurken etkilenilen ama sonra uçup
giden ne ayrıntılar vardır. Orada, onlarca sayfanın arasında
gizlenir. Oysa, kitap, elektronik ortamdayken canlıdır. Kitaptaki
tam bilgi okuyucunun elinin altındadır. Yanında taşınabilir.
Erişime her zaman açıktır. Değişik ortamlarda hakkında
konuşulur. Alıntı yapılır, alınmış notlar gösterilir. Kitap
hep değerli kalır. Hem böylece kitap her çevrede kendi reklamını
yapmış da olur, yayınevlerinin dikkatini çekecek bir ayrıntıdır.
Sonraki adım şöyle olabilir:
Çevrimiçi kütüphaneler yaygınlaşacaktır. Şimdiden
kütüphanelerdeki kitapları tarayıp internete aktarmayı görev
edinmiş şirketler var. Nadir kitaplar da buralarda olacaktır.
Okuyucu sanal kütüphane kartı edinebilecek. İlgilendiği “süre
sınırlı” kitabı aygıtına indirebilecek, 5-10 gün okuyacak.
Sonra otomatik silinecek veya geçersiz olacak.
İngiltere, Norveç kitaptan %0 vergi
alıyor, Türkiye %8. Teşvik edilmesi beklenen endüstrilerden biri
olan e-kitaptan Türkiye %18 vergi alıyor. ABD'de New York eyalati
sadece e-kitaptan değil indirilebilen müzikten, sinemadan aldığı
vergi tam %0! Nasıl olsa, birkaç on yıl sonra kitabı asıl
kağıttan okumak lüks sayılacaktır. Gerek ağaçları, doğayı
korumak açısından, gerek elektronik baskısından daha maliyetli
oluşu açısından. Yazarlar kitaplarını zaten bilgisayarda
elektronik metin olarak yazıyor. Bu metin dosyasını matbaaya
hazırlamak, kağıt sarf etmek yavaş yavaş olağan dışı
görünmeye başlıyor. MP3 dosyalarını analog kasete dönüştürmeye
andırıyor, normalde üzerinde işlem yapılabilsin, kalitesi
korunsun diye kasetten MP3'e dönüştürülür. Mesela Google'ın
kütüphanelerdeki kitapları tarayarak elektronikleştirdiğini
hatırlayın. O metin dosyalarını bir yazılımla nispeten kolayca
e-kitaba çevirmek oldukça ucuzdur. Baskı, kâğıt, ciltleme,
nakliye, depolama gider kalemleri ortadan kalkmıştır. Böylece
yayınevlerinin kitap fiyatlarını düşürmek için daha çok
imkanları olacaktır. Hızla raflarda (sanal raflarda!) yerini alır.
Kağıt olmadığından basım kalitesi dert edilmez. Baskısının
tükenme olasılığı yoktur. Hem kitabın ne kadar tutacağını
düşünüp kaç adet basılacağına kafa yormaya da gerek kalmaz.
Sadece küçük bir kesimin ilgisini çekeceğinden çekinilerek
basılmayan sıra dışı konulardaki kitaplara şans verilebilir.
Bağımsız yazarlar, masraflı olmadığına göre kitaplarını
kendileri yayınlayabilir. Ve kitap çeşitleri artar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder