14 Ocak 2024 Pazar

Şarj Etmek Gerekmeyen Pil – Haber

Çinli bir girişim, şarj ya da bakım gerektirmeden 50 yıl boyunca elektrik üretebileceğini iddia ettiği yeni bataryayı tanıttı.

Pekin merkezli Betavolt, nükleer bataryasının dünyada atom enerjisinin minyatürleştirilmesini
gerçekleştiren ilk batarya olduğunu ve 63 nükleer izotopu bir madeni paradan daha küçük bir modüle yerleştirdiğini söyledi.

Şirket, yeni nesil bataryanın pilot çalışma aşamasına girdiğini, sonunda telefonlar ve drone'lar gibi ticari amaçlı uygulamalar için seri üretileceğini söyledi.

Firma yaptığı basın açıklamasında, "Betavolt atomik enerji bataryaları havacılık, yapay zeka ekipmanları, tıbbi cihazlar, mikroişlemciler, gelişmiş sensörler, küçük drone'lar ve mikro robotlar gibi birçok senaryoda uzun ömürlü güç kaynağı ihtiyaçlarını karşılayabilir" dedi.

Bu yeni enerji inovasyonu, Çin'in yapay zeka teknolojik devriminin yeni turunda alanının en iyisi olmasına yardımcı olacak.

Batarya, ilk kez 20. yüzyılda keşfedilen bir süreç yoluyla çürüyen izotoplardan salınan enerjiyi elektriğe dönüştürerek çalışıyor.

Sovyetler Birliği ve ABD'deki bilim insanları bu teknolojiyi uzay araçları, sualtı sistemleri ve uzaktan kontrol edilen bilim istasyonlarında kullanılmak üzere geliştirmeyi başardılar ancak termonükleer bataryalar hem maliyetli hem de büyüktü.

Nükleer bataryaları minyatürleştirme ve ticarileştirme arayışı, Çin'in 2021'le 2025 arasında ülke ekonomisini güçlendirmek için tasarlanan 14. Beş Yıllık Plan'ı kapsamında ele alınırken, ABD ve Avrupa'daki araştırma kurumları da bu bataryaların geliştirilmesi için çalışıyor.

Betavolt, ilk nükleer bataryasının 15x15x5 milimetreküp boyutlarında 100 mikrowatt güç ve 3V voltaj sağlayabildiğini ancak 2025'e kadar 1 watt gücünde batarya üretmeyi planladığını söyledi.

Küçük boyutları, daha fazla güç üretmek için seri olarak kullanılabilecekleri anlamına geliyor ve şirket, asla şarj edilmesi gerekmeyen cep telefonları ve sonsuza kadar uçabilen drone'lar hayal ediyor. Betavolt'un iddiasına göre, katmanlı tasarımı aynı zamanda ani güç karşısında alev almayacağı ya da patlamayacağı anlamına gelirken, -60 ila 120 santigrat derecede değişen sıcaklıklarda da çalışabiliyor.

Şirket, "Betavolt'un geliştirdiği atom enerjisi bataryası kesinlikle güvenli, harici radyasyon içermiyor ve insan vücudundaki kalp pilleri, yapay kalpler ve koklealar gibi tıbbi cihazlarda kullanıma uygun" dedi.

Atomik enerji bataryaları çevre dostudur. Bozunma döneminden sonra 63 izotop, radyoaktif olmayan ve çevre için herhangi bir tehdit veya kirlilik oluşturmayan sabit bir bakır izotopuna dönüşüyor

Haber: Şarj etmeden 50 yıl boyunca güç üretebilen nükleer batarya geliştirildi


Deniz gemilerinin bir kısmı nükleer bataryayla çalışmaktadır. Koca uçak gemilerini bile yıllarca çalıştırabilmektedir nükleer bataryalar. Böylece yeni yakıt yüklemeye gerek kalmadan 20-40 yıl çalışabilmektedirler. Elbette bu kadar verimli bir enerji kaynağı olduğundan uzay istasyonlarında da kullanılmaktadır. Bu bataryalar hem büyük hem pahalı. Ama şimdi kullanıcıların erişebileceği fiyatlara ve boyutlara inme aşamasında görünüyor. Bir madeni paradan daha küçük boyutta üretilebilmiş. Bir telefona 50 yıl yetecek kapasitede bir enerji kaynağı. Pilin kapasitesinin bir telefonun ve ya bilgisayarın kullanım ömründen daha fazla olabilmesi ironiktir. Şirket pilin test aşamasında olduğunu belirtmiş. Önümüzdeki yıllarda seri üretime geçilecek.

Pil harici radyasyon içermiyor. Katmanlı tasarımından dolayı -60 ile 120 dereceye kadar güvenle kullanılabilecek. Günümüzde cep telefonlarının radyasyon yaydığına inanan insanlar vardır. Eskiden de tüplü televizyonların bile radyasyon yaydığına inanırlardı. Dolayısıyla bu pile güvenmekte isteksiz olacaklardır. Ama pilin kullanım pratikliğinden dolayı kullanmaya başlayacaklardır; cep telefonunun radyasyon yaydığına inanıp ama kullanmaları gibi.

Bu pilin seri üretimi başarılıp son kullanıcıya sunulabilirse endüstride büyük değişikliklere neden olacaktır. Enerji problemi büyük ölçüde ortadan kalkacaktır. “Büyük pil şirketleri bu gelişmeyi engelleyecektir. Çünkü onlar kullanıcının sürekli pil değiştirmesini isterler.” şeklinde düşünenler oluyor. İlginç bir teori. Buna şu açıdan bakalım: Thomas Edison alternatif akımın yayılmasını engellemeye çalıştı. Alternatif akım (AC), doğru akıma (DC) kıyasla daha verimli ve daha uzun mesafelere taşınabilir. Edison, DC'nin daha güvenilir olduğuna inanıyordu ve AC'nin kullanımını engellemek için bir kampanya başlattı. Edison, AC'nin tehlikeli olduğunu ve elektrik çarpmasına neden olabileceğini öne sürdü. Ayrıca, AC'nin uzun mesafelere taşınmasını zorlaştıran bir sorun olan voltaj dalgalanmaları ürettiğini iddia etti. Edison, AC'nin yayılmasını engellemek için bir dizi taktik kullandı. AC'yi destekleyen bilim adamlarını ve mühendisleri karaladı ve AC'nin tehlikelerini gösteren halk gösterileri düzenledi. Ayrıca, AC'nin kullanıldığı bazı şehirlerde elektrik dağıtım şebekelerini sabote etmek için adamlar tuttu. Edison'ın çabaları etkili oldu ve AC'nin erken benimsenmesini engelledi. Ancak, AC sonunda DC'nin yerini aldı ve günümüzde dünya çapında elektrik dağıtımında kullanılan en yaygın akım biçimi haline geldi. Thomas Edison'un GE şirketi de elbette alternatif akımı kullanmaya başladı! Evet, bazı pil şirketleri nükleer batarya teknolojisine ayak uyduramayacaktır. İflas edeceklerdir! Ama bazılarıysa durumu kabullenecektir. Ellerindeki sermayeyi, bu yeni teknolojiye yatıracaklardır. Onlar da nükleer pil üretmeye başlayacaklardır. Yani komplo teorisindeki gibi piyasa kontrol altında tutulabiliyor olsaydı yeni girişimler zaten olamazdı. Yeni teknolojiler hiç geliştirilemezdi!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder