Eğer siz olağandışı zorluklar yaşıyorsanız, bir başkası kolaylıkla sıyrılıyor demektir. Eğer siz kontrolden yoksunsanız, bir başkası her şeyi kontrol ediyor olmalıdır. Belirsiz ve karanlık “elitler” tüm bu öfke için uygun bir hedeftir. Neden bu kadar cazipler? Hayatımızı çekilmez hâle getirme gücüne sahip biri varsa, bu büyük olasılıkla onlardır. (Başka kim olabilir ki?) Bize uzak ve biraz da yabancı olanlar. (Gerçekten kaç elit tanıyoruz? Akşam yemeğinde ne yiyorlar? İlişkilerini nasıl yönetiyorlar?)
Aynı zamanda tanıdıktırlar ve onlar hakkında ortak bilgiye sahibizdir (bazılarını ismen veya resimlerinden tanırız; yaşamları ve çalışmaları hakkında birkaç ayrıntı öğrenmişizdir). Tüm bu faktörlerin bir araya gelmesi “elitleri” komplo teorileri için son derece tatmin edici bir hedef haline getiriyor.
Elbette, eğer bu sözde elitlerle zaman geçirdiyseniz, dünyayı kontrol ettikleri varsayımındaki en büyük kusuru çabucak keşfedebilirsiniz: yani, genellikle herhangi bir şeyi organize etmekte pek de iyi olmadıklarını. Davos’taki Dünya Ekonomik Forumuna birçok kez katılma şerefine nail oldum. Burası seçkinlerin kalesidir ve sayısız komplo teorisinin hedefidir. Eminim bu, pek çok kişide benim kötü adam kimliğimi parlatmıştır. Bu toplantılardan öğrendiğim şey, bu kişilerin milyarlarca insanı kandırmak ve manipüle etmek için geniş ve karmaşık bir komplo düzenlemek bir yana, ilginç bir konferans bile düzenleyemedikleridir. Yanlış inanışlılarla tamamen hemfikir olduğum bir nokta, onların abartılı partilerinin, herkesin kendini zor durumda bırakılmış hissetmesine neden olabileceğidir.
Alıntı: Yanlış İnanışlar - Dan Ariely
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder