Daha da heyecan verici olan ise, insanın organ ve dokularının ameliyata gerek olmadan, “gençleriyle” değiştirilebilmesi olasılığıdır. Klonlanmış, telomer açısından geliştirilmiş, DNA'ları düzeltilmiş hücrelerin bir organa yerleştirilmesiyle, bu hücreler eski hücrelerle birleşebilecektir. Böyle bir sağaltımın belli bir dönemde üst üste yinelenmesiyle, söz konusu organ genç hücrelerin etkisine girecektir. Normal olarak hücrelerimiz zaten düzenli olarak yenilenmektedir. Bu yenilenme, kısaltılmış telomerli hatalı hücreler yerine neden dinç, gençleştirilmiş hücrelerle olamaz mı?
Dünyada Açlığın Çözümü: Klonlama teknolojileri dünyadaki açlığa bile olası bir çözüm getirmektedir. Hayvan kullanmadan, hayvanın kas dokusu klonlanarak et ve diğer protein kaynaklarının fabrikada üretilmesi. Bu, çok düşük maliyet, doğal ette bulunan böcek zehri ve hormonlardan arınma, çevreye etkilerin (fabrika çiftçiliğine kıyasla) büyük ölçüde azaltılması, geliştirilmiş besin profili ve hayvanlara acı çektirilmemesi gibi yararlar sağlayacaktır. Sağaltıcı klonlamada olduğu gibi bu yöntemde de hayvanın tamamı yaratılmayacak, hayvanın yalnızca istenen bölümleri ya da eti üretilecektir. Sonuçta, bir hayvandan milyarlarca kilo et elde edilebilecektir.
Bu işlemin açlığa çözüm getirmek dışında başka yararları da vardır. İvmelenen getiriler yasası -bilgi tabanlı teknolojilerin fiyat performansının zaman içinde üstel olarak gelişmesi- bu yöntemle et üretiminde de geçerli olur, et giderek ucuzlar. Bugün dünyada yaşanan açlığın böylesine ağır duruma gelmesinin asıl nedeni siyasi konular ve anlaşmazlıklar olmakla birlikte, yine de et satın alma gücüne büyük etkisi olacak kadar ucuzlayabilir.
Hayvansız etin ortaya çıkmasıyla birlikte, hayvanların acı çekmesini de ortadan kaldıracaktır. Fabrika çiftçiliği ekonomisi, bir makinenin dişlileri olarak gördüğü hayvanların rahatlığına pek fazla öncelik vermez. Bu yöntemle üretilen et, tüm diğer yönleriyle normal olmakla birlikte (en azından biyolojik bir hayvanda acıyı gerektirdiği kabul edilen) sinir sistemli bir hayvanın bir parçası olmayacaktır. Aynı yöntemi, deri ve kürk gibi, hayvanlardan elde edilen yan ürünler için de kullanabiliriz. Diğer başlıca avantajlar, fabrika çiftçiliğinin neden olduğu büyük ekolojik ve çevresel zararları yok etmenin yanı sıra, deli dana hastalığı ile insandaki karşılığı vCJD gibi prion kaynaklı hastalıkların riskinin de ortadan kaldırılması olacaktır.
İnsanın Klonlanmasının Yeniden Ele Alınması: Bu bizi yine insanın klonlanması konusuna getirir. Bu teknoloji mükemmelleştirildiğinde, ne etikçilerin şiddetli ikilemlerinin ne de heveslilerinin müjdeledikleri derin vaatlerin ağır basacağını sanıyorum. Peki, ya genetik ikizleri birbirlerinden bir ya da iki kuşak süresince ayırsak ne olur? Büyük olasılıkla klonlama da bir süre tartışmalı olacak, kısa zamanda kabullenilen diğer üreme teknolojileri gibi hızla benimsenecektir. Fiziksel klonlama, sonuçta, bir insanın tüm kişiliğinin, belleğinin, becerilerinin, geçmişinin farklı, büyük olasılıkla da daha güçlü bir düşünme ortamına yükleneceği zihinsel klonlamadan çok daha farklıdır. Genetik klonlamayla ilgili felsefi bir kimlik sorunu söz konusu değildir; çünkü bunlar farklı kişilerdir, hatta bugünün geleneksel ikizlerinden de farklıdırlar. Hücrelerden organizmalara klonlama kavramına bütün olarak baktığımızda, klonlamanın biyolojide, aynı zamanda bilgisayar teknolojisinde yaşanan diğer devrimlerle büyük bir sinerji oluşturduğunu görürüz. İnsanların ve hayvanların genom ile proteomunu (genomun protein olarak ifadesi) anlamayı öğrendikçe ve genetik bilgiyi kullanmak için yeni güçlü araçlar geliştirdikçe, klonlama bize hayvanları, organları ve hücreleri kopyalayabilmemiz için gerekli aracı sağlayacaktır. Bunun, kendi sağlık ve esenliğimize olduğu kadar hayvanlar dünyasındaki evrimsel kuzenlerimizin sağlık ve esenliği üzerinde de önemli yansımaları olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder