8 Nisan 2019 Pazartesi

Karar Vermek - Alıntı

İlginç biçimde kendi kararlarımızı tahmin edebiliyor ya da öngörebiliyoruz. Davis'teki California Üniversitesinin fizyoloji profesörlerinden Benjamin Libet'in çalışması, bir eylemi başlatan sinirsel etkinliğin, aslında beynin bu eylemi gerçekleştirme kararını vermesinden saniyenin üçte biri kadar bir süre öncesinde gerçekleştiğini göstermektedir. Libet'e göre bu, kararın gerçekte bir yanılsama olması, “bilincin halkanın bir parçası olmaması” anlamına gelmektedir. Bilişsel bilimci ve felsefeci Daniel Dennett bu olguyu şöyle açıklıyor: “Eylem aslında beynin bazı bölümlerinde hızlandırılmıştır, sinyaller kaslara uçurulurken yolda, siz bilinçli aracıya neler olup bittiğini bildirmek için duraklar (ama bütün iyi memurlar gibi siz beceriksiz başkanın, her şeyi kendinizin başlattığını düşünmenizi sağlar).”

Konuyla ilgili son zamanlarda yürütülen bir deneyde nörofizyologlar, beynin bazı noktalarını elektronik olarak uyararak belirli duyarlı duygular yarattılar. Denekler hemen bu duygulara kapılmalarının mantıklı açıklamalarını yaptılar. Sağ ve sol beyinleri arasındaki bağlantı ortadan kalkan hastalarda, beynin bir tarafının (genellikle daha sözel olan sol tarafın), beynin diğer tarafının başlattığı eylemlere, sanki sol taraf sağ tarafın halkla ilişkiler temsilcisiymiş gibi, ayrıntılı açıklamalar (“öykü uydurma”) getireceği yıllardır bilinmektedir.

İnsanlık 2.0 - Ray Kurzweil

Deneklerin beyinleri elektronik olarak uyarılarak farklı duygular hissetmeleri sağlanıyor. Denekler, bu duyguları kendilerinin oluşturduğunu sanarak ayrıntılı açıklamalar (“öykü uydurma”) getiriyor. Karar verdikten sonra beyin düzenlenmiyor. Beyin düzenlendikten sonra bilinçli karar verdiğimizi hissediyoruz. Şöyle örnek verilebilir: Gelecekte teknoloji oldukça gelişebilir. Beyne etki sağlanabilir. Sinir ağı düzenlenebilir. O beyin, yapılan düzenlemeye göre kararlar alır. Ama bunun kendisinin bilinçli kararı olduğunu düşünür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder