Önceki üç sanayi devriminde olduğu gibi, bu dördüncü devrim de yalnız iş dünyasını değil, günlük yaşamı da değiştirecek. Dünyamız ve yaşama biçimimiz sonsuza kadar değişecek; üstelik çoğu kişinin algıladığından daha büyük ölçüde.
Bununla birlikte, yapay zekâ ile dünyaya etkisinin boyutlarını kavrayanlar da var. Google, Amazon ve Microsoft gibi teknoloji devlerinin bunlar arasında bulunduğu açık. (Örneğin Google’ın kurucu ortaklarından Sergey Brin, yapay zekâyı, “Yaşamım boyunca tanık olduğum, bilişimdeki en önemli gelişme” olarak tanımlıyor.) Ancak iş dünyasının ötesine bakarsak, günümüz siyasi liderlerinin de yapay zekânın derin etkisine vurgu yaptıklarını görebiliriz.
ABD’de Donald Trump yönetiminin yayınladığı bir metinde, “yaşamımızın her alanını iyileştirebilecek yeni teknolojik devrimlerin eşiğindeyiz” deniyordu. (Beyaz Saray, Obama zamanında da yapay zekânın stratejik önemine vurgu yapan raporlar yayınlamıştır.) Rusya devlet başkanı Putin, yapay zekâyı “yalnız Rusya’nın değil, tüm insanlığın geleceği” olarak tanımladıktan sonra, “Bu alanda liderliği ele geçiren ülke, dünyanın hakimi olacaktır” diye devam etti. Bu sırada Çin, 2030’a kadar dünyanın yapay zekâ lideri olma yönünde son derece tutkulu planlar yapıyor.
Bu siyasi liderler turnayı gözünden vurmuşlar. Zira şimdiden yapay zekâ günlük yaşamlarımızla iç içe geçmiş durumda ve çoğu zaman onu farkında bile olmadan kullanıyoruz. Telefonunuzdan bir e-posta ya da mesaj göndermeye kalktığınızda, AI sayesinde yazmak istediklerinizi algılayarak ekrana getiren sistem devreye girer. Evinizde, AI sayesinde Alexa ne istediğinizi anlar ve akıllı karşılıklar verir. Temassız kredi kartıyla ödeme yaparken bankanız, doğru tahmin ettiniz, AI sayesinde işleminizi dolandırıcılık olasılığına karşı güvenlik taramasından geçirir.
Gelecekte yaşamlarımız daha çok akıllı ürün ve AI güdümlü hizmetle dolacak. Günlük görev ve faaliyetlerimizin çoğu şu ya da bu şekilde AI içerecek. Giyilebilir sağlık izleme araçları hayati belirtilerimizi takip ederek olası rahatsızlıkları saptayacak. (Google, üzerine oturan kişinin tansiyonunu ölçebilen bir klozetin patentini aldı.) Evlerimiz, yorucu bir iş gününün ardından eve geldiğimizde ruh halimizi algılayarak ışık düzeni ve müzik sistemini ayarlayabilecek. Otomobillerimiz, biz direksiyona hiç elimizi sürmeden, bizi bir yerden başka bir yere götürebilecek. Yiyeceklerimiz laboratuvarlarda yetiştirilecek ve gereksinimlerimize göre ayarlanacak. Çocuklarım, cep telefonu olmadan nasıl yaşayabildiğimize bugün nasıl hayret ediyorsa torunlarımızın çocukları da geçmişe baktıklarında, yiyecek elde etmek için hayvanları öldürmemize öyle şaşacak.
Ve bunlar sadece hayal edebildiklerimiz. Hayal edemediğimiz daha o kadar çok şey var ki. Yapay zekâ devriminin inanılmaz gücü buradan geliyor.
Alıntı: Yapay Zeka Devrimi
Sosis, salam, sucuk gibi laboratuvarda işlenmiş etleri doğal görmeyen insanlar vardır. Gerçi sucukla çok daha erken tanıştıkları için alışmış insanlar çoktur. Dolayısıyla sucuk onlara doğal gelmektedir. Laboratuvarda et oluşturulması da çoğu insana doğal gelmez. Et yemek için hayvanların canını almak bugün normal geliyor. Ama gelecekte çok daha az normal gelmeye başlayacak. Laboratuvarda hayvan hücrelerinin çoğalması sağlanarak et yetiştirmek artık mümkün. Herkesin gereksinimlerine uygun etler yapabilmek için, gelecekte hücrelerin genleri değiştirilebilecek. Belki daha yüksek proteinli, ağız tadına daha uygun etler sağlanabilecek. Yani, gelecekte canlı hayvanın etine alternatif akıllı teknoloji de yaygınlaşmış olacak.
Bunlar da İlginizi Çekebilir:
Robot
Sophia'nın yapılmasına yardım ettim. Bu 5 nedenden dolayı Yapay
Zekadan korkmamalıyız
Konferans: Ray Kurzweil: Hibrit düşünmeyehazır olun
Yapay Zeka Çağı Başladı
YiyecekleriFabrikalarda Üretmeye Başlamak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder