Bazı insanlar çocukken farklı
dillerle karşılaşabilir. Ailesi sürekli farklı ülkelerde
bulunuyorsa bu mümkün olabilir mesela. Bu çocuk yetişkin
olduğunda yeni diller öğrenmekte daha hevesli olur. Çünkü
çocukken sinir ağları dillerin ortak yönlerini hissetmesini
sağlayacak şekilde kurulur. Dil öğrenmesine bu ağ da dahil olur.
Peki çocukken tek bir dille karşılaşan insanlarda durum nasıldır.
Sinir ağı büyük ölçüde anadiline göre şekillenir. Farklı
diller şekillendirmeye yardımcı olmamıştır. Dolayısıyla
dillerin ortak yönlerini kolay hissetmesini sağlayacak bir ağ da
şekillenmemiştir. İşte bu insan yetişkinlikte ikinci bir dili
bile öğrenmek de çok hevesli olmaz. Üçüncüyü öğrenmekte ise
çok zorlanacaktır. Çünkü ilgili sinir ağı tamamen ana dilin
ayrıntılarına göre şekillenmiştir.
Elbette bu, her konuda böyledir.
Örneğin bilgisayardan örnek vereyim. Genelde bilgisayarı ilk
öğrenmeye başlayan bir çocuk tek bir işletim sistemiyle
karşılaşır. Bilgisayar öğreniyorum diye o işletim sisteminin
arayüz ayrıntılarını öğrenir. O işletim sistemi, bilgisayar
ana dili gibi kafasına yerleşir. Bu çocuk yetişkinliğinde farklı
işletim sistemlerinin de olduğunu fark ettiğinde şaşırır.
Kolay öğrenmek için, ilk öğrendiği işletim sistemiyle benzer
yönlerini arar. Çok benzer yönü olmadığını fark edince de
sıkılır. Ama bu çocuk bilgisayarı ilk öğrenmeye başladığında
farklı işletim sistemleriyle karşılaşsaydı, bilgisayarı biraz
daha temelden öğrenecekti. Bilgisayar kullanma dili daha esnek
olacaktı, tıpkı çocukluğunda farklı dillerle karşılaşan
çocuklar gibi. Yetişkinliğinde farklı işletim sistemlerini
öğrenmeye daha hazır olurdu. Evet, istisnalar vardır. Ama
insanların geneli böyledir. İşte bu yüzden insanlar başka
işletim sistemlerini denemeye isteksizdirler, daha kaliteli olsun ya
da olmasın. Kimse ana dilini, daha kaliteli diye başka bir dille
değiştirmeye istekli olmaz değil mi. Çünkü çok cahil
hissettirir. İnsanlar için en kolay şey, en iyi bildiği şeydir.
Aynı durum ofis programlar için de
geçerlidir. İnsanlar baştan tek bir ofis programını
öğrenmişlerse artık başka ofis programına çok zaman harcamak
istemezler. Kendilerini çok acemi hissettirir. Bu nedenle her yeni
bilgisayarında aynı işletim sistemini arayacaktır. Aynı ofis
programını edinecektir, orijinal ya da korsan olsun.
Cep telefonlarında durum nedir. Her
üretici Android arayüzünü biraz değiştirerek sunuyor.
Kullanıcı, telefon kullanmayı öğrenirken her telefonda biraz
farklı arayüzle karşılaşıyor. Dolayısıyla artık farklı
arayüzleri daha kolay kabul ediyor. Bilgisayarındaki gibi daha
sabit bir arayüze bağımlı olmuyor. Ama telefonda da hep
karşılaştığı şeyler vardır. Telefon kullanma bilgisini
oluşturan sinir ağına bunlar dahil olmuş oluyor. Dolayısıyla
kullanıcı sonraki her telefonunda onları arıyor. Mesela YouTube,
Play Store, Google Arama Çubuğu vs...; belki biraz daha temelden
öğrenmişse apk arıyor. Elbette arayüz çok fazla değişmişse
canı çok sıkılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder