9 Ekim 2024 Çarşamba

Kuşlar Gerçek Değildir!

Peter McIndoe, Memphis’te pencereden dışarı bakıp aşağıdaki caddede protestocular ve karşı protestoculardan oluşan bir deniz gördüğünde, dünyanın kaosa sürüklendiğini hissetti. Donald Trump’ın seçilmesinden kısa bir süre sonra, 2017’nin başlarıydı ve protesto o gün ülke çapında gerçekleşen pek çok kadın yürüyüşünden biriydi (Şu kulaklı pembe tüylü şapkaları hatırlıyor musunuz?) Kendini çaresiz hisseden McIndoe, gördüğü bu saçma duruma aynı derecede saçma bir şeyle karşılık vermek için ani bir dürtüye kapıldı. Duvarındaki bir posteri yırttı, bir keçeli kalem aldı ve arkasına üç kelime yazdı: “Kuşlar gerçek değildir.” Sonra da karşı protestoculara katılmak üzere aşağı indi.

Kısa süre sonra insanlar ona posterini sormaya başladı, o da bir hikâye uydurdu: Etrafta uçarken gördüğümüz kuşlar aslında gözetleme dronlarıdır. Derin devlet onlarca yıl önce tüm gerçek kuşları öldürdü ve onların yerine minik, tüylü robot-kuşlar koydu.

Bu, absürt bir dünyaya absürt bir yanıttı; doğaçlama bir performans sanatı anı… McIndoe’nun bu posteri hazırlarken hiçbir planı yoktu ancak popüler komplo teorilerinin tüm mecazlarından yararlanarak hikâyesini süsledikçe insanlar onun etrafında toplandı ve biri video kaydetmeye başladı. Daha ne olduğunu anlamadan viral oldu ve şakası bir tür harekete dönüştü. Bir web sitesi, videolar (eski CIA kuş dronu operatörleri olduğunu iddia eden aktörlerle birlikte), ticari ürünler ve reklam panoları oluşturdu ve McIndoe ulusal bir “Kuş Tugayı”nın yüzü haline geldi. Bu kişiliğini birkaç yıl boyunca korudu ve hatta sağcı talk show programlarında kuş soykırımını ve CIA komplosunun karmaşık entrikalarını anlatan röportajlar yaptı.

Bazı tahminler yüz binlerce gencin bu sahte komploya inandığını söylüyor. Büyük olasılıkla bazıları (umarım çoğu) tüylü dostlarımızın aslında etten kemikten olduğunu biliyordur ancak bu ortak şakada kara mizah içeren bir teselli bulmuşlardır. Daha da ilginci, kurgunun ortasında gerçek bir şey de buldular: topluluk olma duygusu… McIndoe bunu New York Times’a şöyle tanımladı: “İnsanların bir araya gelip Amerika’nın komplolarla ele geçirilmesini işlemesi için güvenli bir alan. Çılgınlığın üstesinden gelmek yerine ona gülmenin bir yolu.”

Keşke McIndoe’nun yarattığı şeyin güvenli ve zararsız olabileceği bir dünyada yaşıyor olsaydık. Ancak ne yazık ki yaşamıyoruz. Bu yüzden belki de çok sayıda gerçek yanlış inanışlının “Kuşlar gerçek değildir” iddiasına sarılması ve McIndoe’nun sonunda hayali karakterinden çıkmak zorunda hissetmesi şaşırtıcı değildir. Artık yanlış inanışlılar onun bir CIA ajanı olduğunu düşünüyor.

Her neyse, “Kuşlar gerçek değildir”, sonucu ne olursa olsun, büyüleyici bir sosyal çalışmaydı. Bu arada, yandaki güvercinin size nasıl baktığını fark ettiniz mi?

Alıntı: Yanlış İnanışlar - Dan Ariely


Bu örneği burada alıntılamak istedim. Çünkü en basit ve saçma komplo teorilerinin bile sosyal ortamda ne kadar kolay yayıldığını vurgulayan güzel bir örnektir. Bu arada Dan Ariely hakkında bir duruma açıklık getirmek iyi olacak: Arama motorlarında “Dan Ariely” arandığında yarım tıraşlı fotoğraflara rastlanıyor. Dan Aniely yeni bir tarz filan oluşturmaya çalışmıyor. Yüzünün yarısı yanmış! Yüzünün o tarafında sakal çıkmıyor. Uzun süre yüzünü hep tıraş etmiş. Ama sonraları bedeniyle barışık olmaya çalıştığından tıraş olmayı bırakmış.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder