7 Ocak 2020 Salı

Farkında Olmak – Sinir Ağları - Alıntı

Örtülü belleğin bir başka dışavurum biçimi de doğruluk yanılsaması etkisi olarak bilinir: Doğru olsun olmasın, eğer daha önce duyduysanız, bir ifadenin doğru olduğuna inanmanız olasılığı görece yüksektir. Katılımcıların, akla uygun cümlelerin geçerliliğini iki haftada bir değerlendirdikleri bir çalışmada, araştırmacılar deney seansı süresince çaktırmadan daha önceki seanslarda kullanılan cümleleri de (kimi doğru, kimi yanlış) araya sıkıştırdılar. Sonuç açıktı:

Katılımcı, daha önceki haftalarda da duyduğu belirli bir cümleyi, daha önce duymadığına yemin bile etse, “doğru” olarak değerlendiriyordu. Araştırmacı, katılımcıya duymak üzere olduğu cümlenin yanlış olduğunu söylese bile durum değişmiyordu. Sonuçta, belirli bir fikre salt maruz kalmış olmak, onunla yeniden karşılaştığınızda fikrin size daha inanılır gelmesi için yeterlidir. Doğruluk yanılsaması etkisi, aynı dini etkiler ya da siyasi sloganlara yinelemeli biçimde maruz kalan kişiler için söz konusu olan potansiyel tehlikenin altını çizer.

Kavramlar arasında yapılan basit bir eşleştirme, bir bilinçdışı ilişkilendirmeyi tetiklemek için yeterlidir. Bunun sonucu, eşleştirmenin doğru ve tanıdık bir şeyler içerdiği duygusudur. Belirli bir ürünün çekici, güler yüzlü ve cinsel cazibeye sahip insanlarla eşleştirildiği bütün reklamların temelinde yatan ilke budur. Aynı ilke George W. Bush’un reklam ekibinin 2000 yılında Al Gore’a karşı yürüttüğü kampanyanın da temelini oluşturmuştu. Bush’un 2,5 milyon dolarlık televizyon reklamında, ekranda görülen “Gore’un reçete-ilaç programı” yazısı ile birlikte RATS sözcüğü ekranda bir anda parlayıp sönüyor ve hemen ardından bunun aslında BUREAUCRATS [bürokratlar] sözcüğünün devamı olduğu anlaşılıyordu. Reklam yapımcılarının peşinde oldukları –ve hatırlanmasını umdukları– etki ortadaydı.

Alıntı: Incognito


Karar verirken, her şey -hissedildiği gibi- özgür iradenin kontrolünde midir gerçekten!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder