Sahne: Lüks Otomobiller paylaşan: okanozcelik
Söz lüks eşyalardan açılmışken
bu sahne tam yerine oturuyor. :-)
Henry Ford yatırımcılarıyla
toplantıdadır. O zamanın genel havası otomobillerin lüks
olduğudur. Arabalar güzelce süslenir, zenginlere pahalıya
satılır. Az sayıda satılsa bile pahalı olduğundan iyi kâr
getireceği beklentisi vardır. Yatırımcılar Ford'un getirdiği
bakış açısını henüz kavrayamamışlardır...
Henry Ford:
- Ne mi diyorum.
Beyler, daha fazla fiyata daha az
insana daha az araba yapmakla...
ilgilenmiyorum!
Daha düşük fiyata fazla insana araba
yapmak istiyorum.
Hedefim büyük yada zengin insanlar
değil...
Daha önce özel bir şey alamamış
düşük gelirli insanları hedefliyorum.
Ona dünya görüşünü değiştirecek
otomobili vermek istiyorum...
Gözleri açılacak!
Ve hiç kimse, onu -o özel şeyi-
ondan yada benden almaya...
kalkışmayacak!
kalkışmayacak!
Eskiden arabalar el yapımıydı. Tek
bir otomobil üzerinde çok uğraşıyorlardı. Onu güzelce
süslüyorlardı. Oldukça lüks görünüyordu. Pahalıya
satabiliyorlardı. Elbette dar bir kesime, zengin sınıfa. Orta
sınıfa ulaştırmak gereksizdi. El yapımıydı işte. Az sayıda
üretilse de zengin sınıfa pahalıya satarak yeterince kâr
ettiklerini düşünüyorlardı. Daha fazla kâr etmenin başka
yollarının olacağı akıllarına gelmemişti.
Ama bu böyle ne kadar daha gidecekti?
Otomobil hep lüks olarak mı görülecekti? Ford yeni bir yaklaşım
getirmişti. Otomobiller seri üretiliyordu. Artık el yapımı
sayılmazdı ve aslında bu sayede daha az hatalı üretim oluyordu.
Daha çok miktarda üretiliyordu. Böylece ucuzlamıştı. Hemen
ardından General Motors da bu sürekli akış yöntemini benimsedi.
Geliştirdi. Elbette lüks hissetmek için otomobile daha fazla para
vermek istemek kabahat değil. Ama Ford otomobillerin lüks görülmek
zorunda olmadığını kanıtlamıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder