Çocuklar kendilerini ebeveynlerinin yanında mutlu hissederler. Kendilerini güvende hissederler. Her durumda ebeveynlerinin kendilerini koruyacağına inanırlar. İşte Tanrı da çoğu insan için bir babadır.
Çoğu insan duygusal olarak bir Tanrı'nın varlığına ihtiyaç duyarlar. Böylece yalnız olmadıklarını hissederler. Tanrı onları koruyacaktır. Örneğin bazı insanların başına kötü şeyler gelebilir. Tanrı sayesinde kendilerinin güvende olduklarına inanmaya devam ederler. Bu onları rahatlatır.
Başka bir olasılık ağır basarsa ne olur. Bir Tanrı olmadığında ne olur! Bu insanlar Tanrı'nın olmadığını kabul edemezler. Belki küçük bir azınlık kabul edebilir. Ama bu iyi bir sonuç vermez. Çok büyük bir hayal kırıklığı yaşarlar. Çünkü artık güvenebilecekleri bir baba yoktur. Artık yalnızlardır. Bu onları duygusal olarak çok zorlayacaktır!
Bazı bilim insanları büyük bir gayretle evrenin aslında kendi başına işlediğini anlatmaya çalışmaktadırlar. Örneğin Richard Dawkins bu konuda kitaplar yazmıştır. Ama bu kadar çabaya gerek yoktur. Zaten işe yaramayacaktır! Çünkü çoğu insan nasıl bir kanıt sunulsa bile kabul etmek istemeyecektir. İnsanlar duygusal canlılardır. İnsanlar her zaman en mantıklı seçimi yapmaz. Tüm bilimsel ayrıntıları bilmek zorunda değillerdir!
Güçlü dindarlar bu hayatta mutludurlar! Çünkü her durumda tutunabilecekleri bir Tanrı'ya sahiptirler. “Bir şeyler ters gittiğinde, Tanrı’ya veya karmaya ya da sevgi dolu bir evrene inananların strese girmeleri için daha az nedeni vardır çünkü sonuçta olumlu bir güç daha büyük resimle ilgilenmektedir. Gerçekten de pek çok araştırma, güçlü dindarlıkla refah duygusu arasında bağlantı kurmuştur.” şeklinde yazmıştır Dan Ariely kitabı Yanlış İnanışlar'da. Elbette bu Tanrı'dan kopmak istemeyeceklerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder