Stanley bir septiktir. Doğa üstü iddiaları sorgular. O şeyler gerçekten doğa üstü müdür! Sihirbazların numaralarını ortaya çıkarır. Medyumların sihirlerinin gerçekte nasıl olduğunu ortaya çıkarır. Doğa üstü şeyleri sorgularken çok kararlıdır. Doğa üstü iddialarda bulunan insanlara karşı biraz alaycıdır. O doğa üstü hiç bir şeyin olmadığını düşünmektedir!
Stanley, medyum olduğunu belirten Sofie ile buluşmuştur. Onu sorgulamaktadır. Stanley'in teyzesi Vanessa da oradadır:
Stanley: Sen neden musluktan akan sudan
üstün bir tek tıbbi özelliği olmayan sulara girmek için kalkıp
taa İtalya'ya gidiyorsun!
Vanessa: Seninle bu tartışmaya asla
girmeyeceğim Stanley. Çünkü içindeki canavar dışarı çıkıyor.
...
Stanley: Sihrin ana kurallarından
birini bilir misin!
Şöyle ki; Sihirbaz yaptığı
numarayı asla tekrarlamamalı. Çünkü er ya da geç numaranın
sırrı mutlaka çözülür. Yani yakalanırsın.
(Sofie'den bahsediyor) Bense onu izledikçe...
Vanessa: Evet...
Stanley: ...daha da şaşırıyorum.
Gerçek olabilir mi!
Kendi sağduyumu bile sorgulamaya
başladıysam...
Vanessa: Ben senin sağduyunu hep
sorgulamışımdır.
Sen dünyayla ilgili hep çok kesin
konuşuyorsun Stanley!
Ve sana hep her şeyi bilmediğimizi
öğretmek istedim.
Çünkü gerçekten bilmiyoruz.
Biz insanlar çok zavallı ve
sınırlıyız.
Akvaryum balığı suyun kimin
değiştirdiğini bilmiyor.
Stanley: Keşke gerçek olsaydı!
Çocukluktan beri peşimi bırakmayan o
karabulut yok olurdu.
Vanessa: Ee, nişanlın da daha ışık
saçan bir eşe sevinirdi sanırım.
Stanley: Olivya beni bu halimle
seviyor.
Sofie de “birbirinize göresiniz”
dedi zaten.
Vanessa: Tanıştılar mı?
Stanley: Hayır. Ama bunu doğru tahmin
etti.
...
Stanley: (Sofie'ye) Bana teyzem
hakkında bir şey söyle.
...
Sofie: Bir İngiliz erkek gördüm.
Önemli biri.
Belki parlamentonun bir üyesi.
Vanessa: Devam et...
Sofie: Bir aşk hikayesi.
Stanley: Buna inanmıyorum.
Bunu bunu bunu bilmen...bunu bilmen mümkün değil.
Sofie: Bir sorun var.
Stanley: Ne?
Sofie: Adam evli.
Stanley: Vanessa teyze...
Sofie: Gizli buluşmalar görüyorum.
Stanley: (teyzesi Vanessa'ya) Ben ona hiçbir
şey anlatmadım.
Sofie: Karısından ayrılamamış.
Vanessa: Hayır ayrılmadı.
Sofie: Ve siz çok kırılmışsınız!
Stanley: Sofie sen bir mucizesin.
Sofie: Bir daha da aşka tövbe
etmişsiniz.
Stanley: Bunu nasıl yapıyor!
Sofie: Hiç evlenmemişsiniz.
Stanley: Bunu anlamak mümkün değil.
Hayatımda hayatımda böyle bir şey
görmedim.
Sofie: (takılardan bahsediyor) Bu da
bu da bir sembol.
Bu ayrılığın sembolü.
Vanessa: Onu bana, beraber son gecemizde
verdi.
Stanley: Sofie...
Sofie: (Teyze Vanessa'ya) Buna çok üzüldüm.
Stanley: Sofie ruhlar alemi diye bir
şey var mı?
Sen gerçekten girebiliyor musun?
Fazlası var da ben mi görmüş
değilim!
Sen daha önce neredeydin!
Medyum Sofie, Stanley'le ilgili şeyleri
doğru tahmin ediyordur.
Bu garip.
Sofie, Stanley'in teyzesinin geçmişini
de doğru tahmin etmiştir.
Bu nasıl olur.
Teyzesinin geçmişini nasıl bilebilir.
Bu inanılmaz!
Stanley şaşırmaktadır.
Yoksa gerçekten doğa üstü şeyler
var mı!
Stanley bugüne kadar doğa üstü
iddiaları kararlı şekilde ret etmiştir.
Şimdiyse hayret etmektedir...
Stanley'in yakın bir arkadaşı Stanley'in kibirli olduğunu düşünmektedir, özellikle doğu üstü şeyleri sorgularken. Arkadaşı, Stanley'e bazen yanılabileceğini göstermek ister. Belki de doğa üstü şeyler gerçekten vardır. Böylece Stanley artık eskisi kadar kibirli davranamayacaktır! Arkadaşı Stanley'e bir ders vermek istemiştir. Bir oyun planlar. Stanley'in arkadaşı, medyum Sofie'yle işbirliği yapar. Sofie'ye Stanley'le ilgili her türlü bilgiyi verir. Sofie bu sayede doğru tahminler yapabilmektedir. Sofie insanları mutlu edecek şeyler söyleyebilmektedir! Ama sıra dışı bir yeteneği yoktur. Doğa üstü bir beceriye sahip değildir. Stanley henüz farkında değildir. Ama inatla savunduğu gibi hâlâ doğa üstü hiçbir şey yoktur!