1 Mayıs 2021 Cumartesi

Nükleer Enerjiyle Yolculuk

Nükleer enerji protesto edilir. Ama pek kimsenin haberi olmadığı ilginç bir şey daha vardır. Nükleer reaktörlü gemiler yıllardır kullanımdadır. Nükleer reaktörlerle yüksek itme gücü oluşturulabilir. Üstelik enerjileri de hemen bitmez. Nükleer reaktörlü gemiler aylarca yeni yakıt almadan gidebilir. Bu gerçekten uzun bir süre. Uçak gemilerinde kullanılır. Dizel motorun aksine oksijene ihtiyaç duymadığından denizaltılar için de iyi bir seçimdir.


Bir Nükleer Uçak Gemisi. Resim https://en.wikipedia.org/wiki/Nimitz-class_aircraft_carrier 'dan alınmıştır.


Sivil gemilerde de kullanılmaya çalışılmıştır. Ama işletme giderlerinin yüksekliğinden yaygınlaşamamıştır. İnsanın aklına “daha ucuz elektriği vadeden nükleer enerjinin, işletme giderlerini nasıl yükselttiği” gelebilir. Bu düşündürücü. Şu açıdan bakılabilir. İnsanlarda nükleere karşı tepki var. Dolaysıyla kullanmak isteyenler az olacaktır. Yine de kargo gemilerinde kullanılabilirdi. Ama korku limanlara da yansıyor. Her liman, nükleer gemilerin yanaşmasına izin vermiyor. Bu da gemiyi işletmeyi zor ve pahalı hale getiriyor olabilir.

Nükleer yakıtlar oksijene ihtiyaç duymaz. Sera gazı yaymaz. Aslında en temiz enerji kaynağıdır, gerçekçi seviyede elektrik üretimi yapabilmek için. Ama elbette güvenlik standartlarını tam olarak sağlamak gerekiyor. ABD 80’den fazla gemi işletmektedir. On yıllardır kullanmaktadır. Günümüze kadar hiç kaza yapmamıştır. Rusya ise arada bir yapmıştır.

NASA’nın Mars’a astronot gönderme planı var. Sadece gidiş 9 ay sürecek. Gerçekten uzun bir süre. Bu sürenin biraz daha cazip hale getirilmesi iyi olurdu. Bu nedenle NASA’nın ilgilendiği başka bir roket tipi daha var. Nükleer yakıtlı bir roketle bu süre 3 aya düşürülebilir. Çünkü kimyasal yakıttan çok daha yüksek itme gücü oluşturulabilir. Böylece astronotlar daha az uzay radyasyonuna maruz kalacaklardır. Üstelik nükleer yakıtlı bir roket, kimyasal yakıtlı bir roketten daha uzak yerlere gidebilir, daha uzun süre yetecektir.

Nükleer enerjiye karşı olanlar güneş enerjisini savunmaktadır. Ama unuttukları bir şey var. Güneş enerjisini de güneşteki nükleer tepkimeler oluşturmaktadır. Dünyadaki güneş panelleriyle, bu enerjinin çok az kısmından faydalanılabilmektedir. Dünyada da güneşteki nükleer tepkimeler taklit edilmeye çalışılmaktadır. Başarıldığında büyük bir enerji kaynağı elde edilmiş olacak. Nükleer reaktörlere gerçek bir alternatif gelmiş olacak. Üstelik bu güneşteki nükleer tepkime taklidi, radyasyon da yaymıyor olacak. İşte o zaman ortada nükleer enerjiyi savunan kimse kalmayacak! Daha doğrusu, şimdiki nükleer fisyon (çekirdek parçalanması) enerjisi yerine, elbette çok daha verimli olan nükleer füzyonu (çekirdek kaynaşması) savunacaklardır. 1000 MW enerji üretmek için yılda yalnızca birkaç metrik ton Lityum yeterli olabilecektir. Okyanuslar trilyonlarca metrik ton Lityum içerdiğinden, milyonlarca yıl boyunca tedarik sorunu olmayacaktır. Hem çok enerji hem sürdürülebilir bir kaynak sağlanmış olacaktır. Az bulunan radyoaktif maddelere artık gerek kalmayacak. Aslında şuanda da nükleer füzyon gerçekleştirilebilmektedir. Ama henüz tepkime kontrollü şekilde sağlanamadığından sadece bomba olabilmektedir.


İlgili Belgeler:
Nükleer Gemiler
Nükleer Enerjiyle Uzay Yolculuğu
Füzyon Enerjisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder