Harvard Business Review'in Sorusu:
Sürdürülebilirlik ekiplerinizin
hepsinin
kendi kendilerini yarattıklarını ve
koordine
ettiklerini söylemek doğru olur mu?
Robert B. Shapiro - Monsanto eski CEO'su:
(Not: Monsanto, biyoteknolojik tarıma öncülük eden şirketti, ve Bayer satın aldı.)
(Not: Monsanto, biyoteknolojik tarıma öncülük eden şirketti, ve Bayer satın aldı.)
Kısa bir süre önce birisi bana, bu
uygulamanın yukarıdan aşağıya
mı, yoksa aşağıdan yukarıya mı
örgütlendiğini sordu. Bunlar
bana, çok yararlı kavramlarmış gibi
görünmüyor. Bu bizim yaptığımız
bir iş. Biz ne yapmak istiyoruz?
Şirketler artık birer makine
değiller. Kendi çıkarları öyle
gerektirdiğinden, kendi kendilerini
koordine etmeye çalışan binlerce
bağımsız aktörümüz var.
Bunun aşağısı yukarısı yok. Bu
sadece bir metafor, hem de
pek işe yaramayan bir metafor.
İnsanlar şunu söylüyorlar: Benim
düşüncem şu. Buna ne diyorsun?
Bu sana mantıklı geliyor mu?
Denemek ister misin? İnsanların
kalbini fetheden fikirlerin hangileri
olduğunu görmemiz ve o fikirlerin
en üretken fikirler olduğuna
güvenmemiz gerektiğine inanıyorum.
İnsanların çoğu -tüm yaşamları
içinde önemli bir yer tutacak-
uzun bir süre boyunca, varlarını
yoklarını şirket denen soyut
bir şeye ya da kâr denen soyut bir
fikre adamazlar. İnsanlar
ancak insanlar için özveride
bulunurlar. Belli bir öneme sahip bir
girişimde birlikte çalıştıklarına
inanıyorlarsa, iş arkadaşları için
özveride bulunabilirler. Toplum
için özveride bulunabilirler ve
bu da çocukları için özveride
bulunmanın bir başka biçimidir.
Yaptıkları işin, bir bakıma tüm
bir yaşamla bütünleştiğine inanıyorlarsa,
özveride bulunabilirler.
Sanki kim olduğumuzun yaptığımız
işle bir ilgisi yokmuş gibi,
kim olduğumuz ile yaptığımız iş
arasında tarihsel olarak bir
ayrım ortaya çıkmıştır. Bu
sağlıksız bir şeydir ve çoğu insan bu
ikisini bütünleştirebilmeyi ister.
Monsanto'nun tarihi bir kimya
şirketinin tarihi olduğundan,
başlarından tekrar tekrar şöyle bir
olay geçmiş çok işgörenimiz
-çok iyi insanlar- vardır: Kendi
çocukları veya komşu çocukları
veya kokteyl partisinde karşılaştıkları
herhangi biri onlara, ne iş
yaptıklarını sorar ve aldığı yanıta
kınayıcı bir tepki gösterir,
çünkü Monsanto'da yaptığımız işin
iyi bir şey olmadığını
düşünmektedir. Bu yaralayıcı bir durumdur.
İnsanlar yaptıkları işten ötürü
utanç duyma durumunda kalmak
istemezler.
Ekonomik dürtüleri küçümsemek
istemiyorum -bunlar elbette
önemlidir. Ama sürdürülebilirlikle
ilgili bir iş yapıyor olmak,
ekonomik faaliyetimiz ile insan olarak
sürdürdüğümüz bütünsel
faaliyet arasındaki uçurumun
kapanması konusunda büyük bir
umut vaat etmektedir. Bu ikisini,
Marksist bir karşıtlık içinde değil,
aynı şey olarak görüyoruz. Ekonomi,
insan faaliyetinin bir
parçasıdır.
(Ekonomik çıkarlarının zannedilenin
aksine sürdürülebilir tarımla zaten çatışmadığından
bahsediyor.)
Yorumum:
Monsanto'da yapılan iş bitki tasarımını değiştirmektir. Çoğu insan bunun kötü bir şey olduğunu düşünür. Buna tepki göstererek Monsanto mühendislerini utandırmaktadırlar.
Dünya'da iklim değişikliği olmaktadır. Birçok bitki uyum sağlayamayacaktır. İklim değişikliğine dayanıklı bitkiler GDO sayesinde mümkün olacaktır. Aslında sürdürülebilir tarımın en iyi yolu GDO gibi görünmektedir.
Bir gün Mars'a gidilecek. Hatta ilerde orada kalıcı üs kurulacak. Çünkü yolculuk aylar süreceğinden gidiş gelişler çok sık olmayacaktır. Yiyecekleri yanlarında götürmek iyi bir fikir olmayacaktır. Yetmez çünkü. Orada bitki yetiştirmek gerekecek. Ama Mars koşulları pek ideal sayılmaz. Üstelik kimsenin Mars koşullarına uyumlu işe yarar bitkilerin evrimleşmesini bekleyecek zamanı da olamaz. Artık kurak iklime daha dayanıklı bitkiler geliştiriliyor. Bazı genlerinin değiştirilmesi sayesinde. Su israfı Mars'ta daha gerçek bir sorun olacaktır. Orada bitkinin daha az su kullanması çok önemlidir. Mars'taki sert koşullarla baş edebilecek bitkilere sahip olabilmenin biyoteknolojiden başka bir yolu mümkün görünmüyor. Böylece oluşturulan seralarda yiyecek temin edilebilecektir. İnsanlar, genleri geliştirilmiş bitkilerin faydasına daha açık şekilde tanıklık etmiş olacaklar. İşte o zaman ilk yargılarından dolayı utanacak insan sayısı az olmayacaktır!
Ama burada kalınmayacaktır. Mars'ta konfor da beklenir olacaktır. Sonraki yüzyıllarda yani. Mars Dünyalaştırılmak istenecektir. Mars aynalarla ısıtılacaktır. Algler ve yosunlar oksijen üretmesi için kullanılacaktır. Ne var ki verimleri düşüktür. Zaman kısıtlıdır. Daha hızlı oksijen ve -bitkiler için- karbon üretebilmesi gerekir. Bunun için yine genleri programlanacaktır. Ve bir gün Dünya'dan Mars'a taşınanlar artabilir. Başka bir gezegende konfor sağlandığı ve bitkiler oraya hazır hale getirildiği için biyoteknolojiyle gurur duyacağız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder